2 Ekim 2013 Çarşamba

Böyle söyleyen o kadar çok dostum(!) var ki sorma gitsin...

Sevgili dostum! 

Senin sorunun ne biliyor musun, her şey hızla değişirken sen yeterince değişemiyorsun! 
Ben o değişime ayak uydurmayı başardım bir şekilde, sense hâlâ ayak diretiyorsun. 
Bu bizi uyumsuz hale getiriyor birbirimizle. Hızlarımız farklı bizim... 
Seni beklemeye kalksam, ben de her şeye geç kalacağım. Beni anlamalısın... 
Hızını arttırmalısın artık. Şu çılgınca akan hayata katılmalısın. Senin yavaşlatan
şeylerden daha fazla geç olmadan kurtulmalısın. 
Yoksa son kaçınılmaz, mecburen yollarımız ayrılacak. 
Senin gibi olamam. Kendimi zamanın dışında bırakamam. 
Bir şeyi kafama takarak günlerce onunla uğraşamam. 
Bir sürü meşguliyetim var benim. 
Bana heyecan veren bir sürü iş... 
Bütün bunlar önümden akıp giderken, kıyısında durup her şeyi öylece seyredemem. 
İşin aslını aramaktan yaşamaya vaktin olmuyor senin dostum! 
Bırak gitsin ucunu,

Diye başlamış Gökhan Özcan / Yeni Şafak gazetesindeki yazısında devamı daha ilginç okumak istiyenlere aşağıda bağlantısını veriyorum....



http://yenisafak.com.tr/yazarlar/GokhanOzcan/sevgili-dostum/39589

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder