31 Aralık 2022 Cumartesi

Yeni Seneye girerken....

Ülkemizde yargıya güvenin, ordumuza güvenin, hükümete güvenin azaldığını dolayısıyla seçimlerde görev yapacak görevlilere de güvenin olmadığını aklı başında olan herkes biliyor. 

Sorun o değil ki, mevzuu bu sorunu bilenlerin siyasette olanları bu bilgi ile nasıl hareket edecekleri? 

Final de halk olarak bize düşen görev sandıkta oy kullanmak çevresindekilere ikna edici konuşmalar yapmak. 

Ben üzerime düşeni yapıyorum, aklı başında olanların da yaptığını biliyorum. 

Ülke göz göre göre Taliban zihinli arapçı kafaların işgaline uğradı sessiz sedasız bir şekilde ve hepimizin gözleri önünde oldu.

Asıl can yakıcı şey muhafazakarların milliyetçilerin ve gerçekten ülkesini seven insanların bu işgali algılayamaması. 

Onları ikna etmek kimin işi?

Siyasetçilerin görevi, mesleği siyaset onlar  görevlerini yapabiliyorlar mı? 

Kesinlikle hayır.

Şimdilerde 6 lı masa diye bildiğimiz siyasi liderler kulak vermeleri gereken halk kitleleri yerine halkın anlayamadığı ve güveni kazanamayan işler ile uğraşıyor. 

Hep birlikte yan yana, her ilde Halk ile mitingler yapmalı açık açık bizlere ne yapacaklarını her memleket evladına anlatmalı ve İKNA etmeliler hepsi Türkiye de bulunan tüm halklara bunu borçlular. 

Üsten bakan, kendini herşeyin ortasında zan eden zihni bozukluklardan ülkeyi uzak tutmak her memleket evladının meselesidir. 

Başarılır mı? 

Zor gibi duruyor fakat imkansız değil. Bu umuda sarılmak istiyorum şimdilik. Bu duygular ile 2023 yılına giriyorum. 

Umarım bu organize kötülükten kurtuluruz, başımıza yeni bir kötülük getirmeyiz. 

Körlükten kurtulmak ümidi ile iyi seneler olsun......

Serdar Karamanlı

31 Aralık 2022

14 Aralık 2022 Çarşamba

Sil baştan....

 RTE'nin Siirt'teki konuşmasında, halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle açtığı davada, 10 ay hapis cezasına mahkum oldu. Savcının beraat talebine karşın verilen cezanın, ertelenmemesi de hükme bağlandığında tarihler 22 Nisan 1998 gösteriliyordu. 

Kararın ardından muhtar bile olamaz denilerek Pınarhisar cezaevine gönderdiklerinde Saraçhane de bu kararı protesto edenler arasındaydım. 

Tarihler 14 Aralık 2022 gösteriyor ve 24 yıl sonra aynı hikayenin değişik versiyonun da yine Saraçhane de başka biri için binler aynı yerde haksızlığı protesto ediyor/ediyorum. 

Ne saçma bir ülkede yaşıyoruz, yıllar geçiyor mağdurlar değişiyor olaylar aynı şekilde kalıyor. Coğrafya kaderdir sözü birkez daha vücut buluyor. Üzüntüm Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar ile mücadele edeceğiz diyen siyasilerin ardından gidip aynı yere gelmemiz yani Umudu kaybetmek bu organize kötülükleri bir türlü bitirememek insanın canını acıtıyor.

Bu mağduriyeti daha önce sahneleyenler, yine başka bir mağdur üzerinden yeni bir 10-15 yıl mı tezgahlamışlardır gerçekten bilemiyorum ama şunu artık biliyorum bu topraklar lanetli ve bir türlü huzura kavuşamayacak. İleri demokrasi ile yönetilen ülkelere özenip duracağız. 

Önümüzdeki seçimlerde bu bakış açısıyla çok da bir şey beklemek romantizm olur. Buna rağmen seçimlerde mecburen muhalefet partilerini destekleyeceğim belki de son Umut budur.

14 Aralık 2022

Serdar Karamanlı 

10 Aralık 2022 Cumartesi

Sessiz sedasız bir isyan....

 Sabahları bir inat uğruna karanlıklar da yollara dökülen sessiz yığınlar arkadaşım Mesut'un dediği gibi doğduğuna bin pişman. 

Yaşadığı hayata sessiz sedasız isyan eden insanlar bir çıkış yolu bulmak istiyor fakat mümkün gözükmüyor. Sebebi siyasal İslamcıların ülkeyi derin bir yoksulluğa ve sefalete götürmeleri..

Dene bilir ki iktidara geldiklerinde geçmişte ülkeyi yönetenler iyi miydi tabiki hayır. Peki sorun ne? 

Şimdi ki iktidar sahipleri sessiz sedasız isyan edenlerin sesi olma iddiasıyla geldiler. Kendilerinin sesinin pek yüksek çıktığı kesin asıl mesele sesi olmaya geldikleri kesimin hali sabahları erkenden gece karanlığında rızkının peşine düşen üç kuruşluk maaş talim yığınlar seçimler de ses verebilir mi? 

Düşüne bilenler açısından durum vahim, çünkü sessiz sedasız isyan edenlerin seçimlerde isyan etmeyi düşünmediklerini görmek son derece umut kırıcı ve yıpratıcı. 

Kendilerini düşündüğünü sandıkları kişi/kişiler maalesef onlar ile alakalı işler içinde değiller ama görüntü ve algı yönetiminin başarılı bir performans ortaya koyduğu kesin. 

Gördüğümüz kadarıyla önümüzdeki seçimin iyiler ve kötüler arasında geçeceği gerçeğini anlatamayan siyasetçiler, halkı ve sessiz sedasız isyan edenleri ikna edebilecek mi?

Aslında onları ne kadar anlamadıkları ve onlara bir umut veremedikleri gerçeği çok can sıkıcı. 

Gerçekten coğrafya kader midir?

Serdar Karamanlı

10 Aralık 2022