22 Şubat 2018 Perşembe

Akrep Yanılgısı...

Kitap İsrailde bir baskın esnasında ölen Filistin'li ekipten 1 kadın hariç 8 kişinin ölümü ile başlar. Kadın 10 yaşında iken annesi ve babasının gözleri önünde başları kesilerek ölümünü tanık olmuş bir otorite düşmanıdır ( Filistinli değildir.)  ve tek istediği bunun intikamını almaktır. Filistin adına aynı anda Amerika, İngiltere ve İsrail devlet başkanlarının ölümünü planlar ve bu plan uğruna ölümü göz alarak Amerika'ya gider. Ona dünyada ve Amerika'nın çeşitli noktalarında önemli görevlere gelmiş Akrepler grubu yardım eder. Tabii ki diğer 3 ülke istihbaratı bu saldırıyı önlemeye çalışır.

Kitabın arkasından

Ashkelon, İsrail
Saat 2: 47
Yağmur gümüş bıçaklardan bir perde gibi iniyordu, karanlık gökyüzü daha da kara bulutlarla kaplıydı ve kıyıya yaklaşmakta olan birbirine bağlı iki lastik bot yükselen dalgalarla şiddetli rüzgar arasında savrulup durmaktaydı.
Baskın timi iliklerine kadar ıslanmıştı, siyaha boyadıkları yüzleri ter ve yağmurdan çizik çizikti, gözlerini sürekli kırpıştırarak kıyıyı görmeye çalışıyorlardı. Ekipte Bekaa Vadisinden sekiz Filistinli erkek ve bir de kadın vardı. Kadın Filistinli değildi, ama kendini onların davalarına adamıştı. Onların davası yıllar önce kendi kendine verdiği sözden ayrı tutulamazdı. Muerte a toda autoridad! Tüm otoriteye ölüm! Kadın baskın timi liderinin karısıydı.

22 Şubat 2018 
2018/5 İstanbul

21 Şubat 2018 Çarşamba

Bülbülün sesi....

Bahçemden kestiler Kavak ağacımı,
Öten iki bülbül vardı idi
Birini yakalayıp kafese koydular
Diğerini avare bıraktılar.
Demediler
Bülbül kafeste olur mu?
Avare kalan ne yapsın?
Ne anlayanı kaldı,
Ne yarenlik edeni,
Öksüz kaldı fincanlar
Yetim kaldı Balıkçı
Islak mendil başı bükük
Kitaplar kitaplar ah kitaplar
Muhabbetsiz kaldı odalar

21 ŞUBAT 2018
SERDAR KARAMANLI

2 Şubat 2018 Cuma

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı..


19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda modernleşme sürecini, siyasi, toplumsal ve kültürel değişiklikleri ele alan İlber Ortaylı'nın başyapıtı gözden geçirilmiş baskısıyla Timaş'ta. Sırpça, Yunanca ve Macarca'ya çevrilen, Ukraynaca çevirisi devam eden kitap son dönem Osmanlı modernleşme tarihini ele alıyor...

"Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmesidir, iç ve dış gelişmeler, hayatının son kırk yılında imparatorluğu bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi, imparatorluk genç Cumhuriyete parlamento, siyasal parti kadroları, basın gibi siyasal kurumları miras bıraktı. Cumhuriyetin tabipleri, fen adamları hukukçu, tarihçi ve filologları son devrin Osmanlı aydın kadrolarından çıktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı. Cumhuriyet devrimcileri bir ortaçağ toplumuyla değil, son asrını modernleşme sancıları ile geçiren imparatorluğun kalıntısı bir toplumla yola çıktılar. Cumhuriyetin radikalizmini kamçılayan öğelerden biri de yeterince radikal olamayan Osmanlı modernleşmesidir. 

Bugünkü Türkiye'nin siyasal-sosyal kurumlarındaki sağlamlık ve zaafın bilinmesi, son devir Osmanlı modernleşme tarihini iyi anlamakla mümkündür. 19. yüzyıl bütün Osmanlı camiasının en hareketli, en sancılı, yorucu, uzun bir asrıdır; geleceği hazırlayan en önemli olaylar ve kurumlar bu asrın tarihini oluşturur."
(Tanıtım Bülteninden)


2 Şubat 2018 
2018/4 İstanbul