29 Nisan 2013 Pazartesi

Kime hakaret ediyorsunuz? Ve niye?

AKP'ye olan kininiz ve nefretiniz İslam dinine hakarete dönüşmesin. Çünkü AKP partisinin İSLAM dini ile yakından uzaktan bir ilgisi yoktur. Kuruluşunda da öyle idi, şimdi de öyle.

İslam dinine mensup olanların dinlerini yeterince temsil edemedikleri de hepimizin malumudur. Kur'an okuyan Akıllı bir insan bu yaşananların, İslamla yakından uzaktan bir ilgisinin olmadığını anlar.

Son cümle olarak; Dostlar, inançlı insanları ki, onların sayısının fazla olduğunu düşünmüyorum, yazdıklarınızla, yayınladığınız haberler ve karikatürlerle rencide etmeyiniz.....

Serdar Karamanlı
29 Nisan 2013

28 Nisan 2013 Pazar

KARMAŞA...

MEHMET UYAR
KARMAŞA 
ŞEHİR YAYINLARI
SAYFA : 128
BİTİŞ TARİHİ : 28 NİSAN 2013

1980 öncesi, ideolojik kavgaların ve kanlı çatışmaların yaşandığı üniversite.. Toplumsal ve siyasi sorunlar yüzünden büyük bir karmaşaya dönüşen kent yaşamı...

Ve realiteden kaçan, kendi kabuğuna çekilip varlığını sorgulayan, kimlik mücadelesi veren bir genç... "Karmaşa", bir arayışın, hayata anlam verme mücadelesinin romanı...
(Arka Kapak)


"Mutluluk durağan değil ki, mutluluk değişimde" Değişim sıtmasına tutulmuş insanlar koca bir kentin içinde durmadan titriyorlar. Titreyişler artıyor artıyor ve büyük bir depreme dönüşüyor. Kent yerle bir oluyor, yerle bir oluyor insan. Karmaşa, hayata taht kuruyor....

26 Nisan 2013 Cuma

Paris Gözaltında...


2012 Fransa
Yönetmen: Cédric Jimenez
Senaryo: Audrey Diwan, Cédric Jimenez, Arnaud Duprey
Oyuncular: Mélanie Doutey, Olivier Barthelemy, Francis Renaud, Féodor Atkine, Valérie Sibilia, Arsène Mosca
Yapımcı: Cédric Jimenez 
Özet
Paris. Başkanlık seçimlerinin bir gün öncesi.
Paris'in Austerlitz Garı'ndaki bir güvenlik kamerasının bakış açısından çekilen açılış sahnesi birçok şeyi açığa çıkarmaktadır: Kalabalık tren istasyonuna bir bomba atılır, yaklaşık yirmi kişi ölür. İslami kökten dinciler olduklarından şüphelenilen suçluları yakalamak için şehir çapında bir insan avı başlatılır. Fakat bilinmeyen bir hacker tarafından saldırı görüntüsü geri sarılınca çok geçmeden bombalamanın gözle görünenden çok farklı ayrıntıları olduğu ortaya çıkar. Hacker, şehirdeki video gözetleme kameralarının yardımıyla zanlıları gözetlemeye ve yönlendirip idare etmeye başlar, bu süreç içinde de gerçeğin birçok yüzü olabileceğinin farkına varır.Çiçeği burnunda yönetmen Cedric Jimenez tarafından yazılıp yönetilen bu gerilim filmi, neredeyse tamamen gözetleme kameraları ve web kameralarının bakış açısından çekilmiş.




23 Nisan 2013 Salı

3 idiots...


"ol iz vel"
Canım çok sıkkındı bu filimi yeniden seyrettim yine  çok eğlendim hem de çok. Seyretmediyseniz seyredin....
Serdar Karamanlı
23 NİSAN 2013

Yeni Hayat...

Chuck Noland, filmde hem kişisel hayatını hem de iş hayatını saatin tik-taklarına göre yaşayan bir FedEx sistem mühendisini canlandırıyor. Hırslı kişiliği yüzünden her şeyini kariyerine adamış olan Noland günlerini, maksimum kontrol sayesinde maksimum başarıyı getirecek şekilde önceden planlayarak yaşamaktadır.İşinde her şeyi halledebilen Chuck özel hayatında aynı derecede başarılı değildir çünkü işiyle ilgili sorumlulukları, uzun zamandır birlikte olduğu sevgilisi Kelly'ye çok az zaman ayırmasına neden olmaktadır. Filmde Kelly'yi yine bir Oskar sahibi aktrist Helen Hunt canlandırıyor.Fakat Chuck'ın bu manik varlığı, uzak bir adada yalnız kaldıktan - hayal edilebilecek en ıssız yere savrulduktan - sonra sona erecektir. Yaşam mücadelesi vermeye başladığı andan itibaren, günlük hayatın rahatlığından uzakta, ve hiç kimseyle konuşamayan Chuck hem fiziksel hem ruhsal açıdan bir değişime de başlamış olacaktır. Ve günlük hayatın boş işleri ve baskılarını çok uzaklarda bırakan Chuck'ın 'başarı' ya ve kendisine bakışı düşünebileceğinden çok daha fazla değişecektir.

Not: Bazıları için dönüş böyle olur, ne yapacağını bilemezsin

Sözün En Güzeli İle Konuşmak....

(Resulüm)Yine de sen kullarıma söyle,
Sözün en güzeliyle konuşsunlar;
Çünkü Şeytan insanların aralarını açmak için
Her zaman fırsat kollamaktadır.
Şeytan gerçekten de insanın apaçık düşmanıdır!
(İsra suresi / 53. ayet)


Hatırlatmalar....


Aramızda Firavun da yok ama bu kadar birbirimize niye sinirleniyoruz?

Beğendiğim sözler..


Algılarımızı kim yönetecek....

Takip ettiğim yazarlardan olan Mümtaz'er Türköne bu gün ki yazısında benim çok önemsediğim bir konuyu işlemiş, Algı yönetimi.

"Konuşanlar akıllı adamlar olunca yanlışı fark etmek zorlaşıyor." 
Yazı böyle başlıyor. Hakikaten bu adamları anlamak için  çok okumak, bilgilerin kaynağına doğru yolculuk yapmak gerekiyor. Sonuç itibari ile FİKİR sahibi olmak için ilk önce BİLGİ sahibi olmamız gerekiyor.
"Alimin görevi hakikatin peşinden gitmektir; toplumu bir koyun sürüsü gibi görüp algısını yönetmeye kalkmak değildir."

Bilgiyi sahih kaynağından öğrenmediğimiz sürece bu yaşananları, yaşamaya devam edeceğiz. Birileri bizi sürü psikolojisi ile yönetecek, bizde AKIL mekanizması ki Allahın bahşetmiş olduğu en büyük nimettir, aklımızı kullanmadığımız sürece ALGILARIMIZ yönetilecektir.Bu yüz yılda Alim diye geçinenlerin çoğu bu yol üzerinden hareketle Din de kardeş gördüklerini Algıda bir türlü kardeş göremedikleri için Avam - Havas ayrımına doğru sürükleniyoruz. Ne acı ki bunu toplum olarak kabullenmiş durumdayız.
"Senede iki defa Peygamberimiz’in veladetini kutluyoruz. Mevlid adıyla, hicri takvime 
göre; Kutlu Doğum adıyla miladî takvime göre. Başlarda “Kutlu Doğum”un algı 
yönetmeye meraklı alimler marifetiyle nasıl “bidat” ilan edildiğini hatırlıyorum. Peki 
şimdi neden itiraz yok?"

Şimdi bizde soralım ki, senelerden beri sorduğumuz sorular arasın da evet Alimler buna
niye itiraz etmiyorlar? Neden çekiniyor veya korkuyorlar?

"Eski zamanlarda hakikate, akıllı adamların tartışmaları ve sorgulamaları ile varılabileceğine inanılırdı. Biri kalkıp atın kaç dişi olduğunu, alimlerin sözleri yerine atın ağzındakileri sayarak öğrenince her şey değişti."

Hadi birisi şu atın dişlerini saysın artık...

Serdar Karamanlı
23 NİSAN 2013

Yazının tam metnine ulaşabileceğiniz adres:
http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/algi-yoneten-alimler_2081468.html

21 Nisan 2013 Pazar

TAŞ MECLİSİ..


Taş Meclisi 



Roman Edebiyat



Jean Chirstophe Grange,  Gerçekten şaşırtıcı bir hayal gücü... Dayanılmaz bir gerilim... Fiziksel ve psikolojik şiddek... Parapsikoloji.. Şamanizm.. Telapatiyle gerçekleştirilen bir trafik kazası.. Esrarengiz akapunkturcu... Türk ve Moğol şamanlarının mirasçıları arasındaki savaş...

Mucizevi tedaviler, ani ölümler... Bilimsel referansları, polisiye vakaları ve parapsikolojik olguları etkileyici bir psikolojik atmosfer içinde birleşen bir hikaye. Eski Sovyetler Birliği''nin gömülmüş sırları, nükleer füzyon, Mayıs 68''in hala varlığını sürdüren derin izleri, peş peşe bulunan ipuçları. Kurbanların cellat, kahramanların hep kötü olduğu fantastik bir gerilim.....


BİTİŞ TARİHİ 21 NİSAN 2013
Ben, bu adamın kitaplarını bitireceğim galiba :)




18 Nisan 2013 Perşembe

Müzemmil Suresinin Ardından...

                  Musa Şimşekçakan Ağabeyin yazmış olduğu SÖZÜN GÜCÜ kitabını Şevket Hüner Ağabeyle okumaya, anlamaya, Kur'an'nın gerçek de bizlerden neler beklediğini ve yaşamımızı nasıl yön vermemiz gerektiğini anlamamıza yardımcı olabilecek ip uçlarını aramaya devam ediyoruz.
                24 OCAK 2013 de başladığımız Müzemmil Suresini 11 Nisan da okumayı bitirdik.
Aldığım notlar vardı. Altını çizdiğim konular açıklamalar vs. Ama 191nci sayfada yer alan son paragraf beni çok etkiledi. Onun için aldığım notları ve altını çizdiklerimi bir tarafa bırakıp bu notu paylaşmak istiyorum.

(Sayfa 191'den) Bugün inanalar, ellerinde bulunan gücün yeterince farkında değildirler. Maalesef pek çok insan, alemlerin Rabb'inin arkasında durduğunu ve savunduğunu sözlerinin canlılığını anlamaktan uzaktır. Bu canlılığın onlara kazandıracağı nimetlerden habersiz olmaları son derece üzücüdür. Oysa servet ve iktidarın asla veremeyeceği gücün, aslında vahyin içinde apaçık durduğunu fark etmeleri için gece yada gündüz onunla arkadaş olmanın yollarını aramaları gerekir. 

Kur'an hiç bir arkadaşını yolda bırakmaz ve indiği sahadan gerçekleşmeden asla ayrılmaz. Sadece ahlakın kendisine kapı açmasını bekler. O'nun girdiği kapıdan batılın girmesi ve yer bulması imkansızdır.

Şüphesiz her şeyi en iyi bilen Allah'tır.


18 Nisan 2013
Serdar Karamanlı

Kalem Suresinin ardından..

               Musa Şimşekçakan Ağabeyin yazmış olduğu SÖZÜN GÜCÜ kitabını Şevket Hüner Ağabeyle okumaya, anlamaya, Kur'an'nın gerçek de bizlerden neler beklediğini ve yaşamımızı nasıl yön vermemiz gerektiğini anlamamıza yardımcı olabilecek ip uçlarını aramaya devam ediyoruz.

               22 Kasım 2012 günü başladığımız Kalem Suresini, her hafta Perşembe günü okuduğumuz sayfaların kritiğini dostlar meclisinde konuşuyor, düşünüyor ve pek tabi ki sıkıntıya düşüyoruz. Kalem Suresi " Nun, Kalem ve yazılanları düşün" diye başlıyor. İşte bu sıkıntılı bir iş, "Düşünmek". Bu bizlere tanıdık geliyor mu acaba DÜŞÜNMEK? Hiç zannetmiyorum düşünen bir toplum olsak bu yaşananların bizi ayrıştırmak yerine birleştireceğini görebiliriz. Kur'an da gönderilen peygamberlerin her defasında o bölgenin veya beldenin zengin ve elit tabakasının karşı çıktığını anlıyoruz. Peygamberlerin konuşması demek zengin ve elitlerin menfaatlerinin sarsılması anlamına geldiğini görüyoruz.
               Peygambere ne teklif ettiğine bakarak yaklaşılsa bir sorun olmayacak. Ama deli veya cinlendi galiba diyerek aşağılamak, hor görmek, şüpheyi uyandırmak daha kolay. Gönderilen kitap Ahlaklı bir İnsan eliyle anlatılıyor. "AHLAK SAHİBİ OLANLAR ASLA CİNLENEMEZ" deniyor bir bakıma. Bizleri bekleyen tehlikelerden bir tanesi de Bu anlatılanlar "ESKİLERİN MASALLARI" meselesidir. Halbuki insan denen varlık hiç değişmemekte, buna karşılık yaşam formu değişmekte olduğunu göremeyecek kadar körlemesine gitmektedir. Bizlerde değişen nedir? Biraz düşünmeye başladığımızda
- İktidar isteği
- Servet düşkünlüğü
- Cinsel açlık
- Kişisel bir takım egolar.
Arta bilir bu maddeler demek ki hakikaten değişen bir şey yok. Asıl olan PAYLAŞMAK'tır

Daha yazılacak bir çok şey var. Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Bazı not aldığım başlıklarla bitireceğim.

- Servetini kimse ile paylaşmayanlar, sonuçta kaybedenlerdir.
- Kötülüklerle ve kötülerle beraber olmayacağız. Çünkü Mümin zalim değildir. Kötünün karşısındadır.
- Sen kötüsün dediğinde, kötü olmam gerekir.
- Kötülere itaat etmeyelim ki, Sistemleri devam etmesin ve aynı adamlar iktidar olmasın.
- Bir insanın Hz. Muhammed ile ne sıkıntısı olabilir.
- Eğer Allah yok sayılıyorsa, her türlü zulmü yapanın yanına kalıyordur.
- Şehri terk edemeyiz, hayatımızın sonuna kadar tebliğe devam etmemiz gerekir.
- İstikamet bazen daralmaktır. Ashabı Keyfin mağaraya kaçması gibi, Yusuf a.s yüzünü kapıya dönmesi gibi, Yunusun a.s balinanın içinde olması gibi, Musa a.s kızıldenizde sıkışması gibi...

Sonuç olarak, bu yaşanan haksızlıklara seyirci kalmak olacak şey değildir. Gün geldiğin de Allah suçlularla, suçsuzları bir arada tutmayıp ayrıştıracaktır.

18 OCAK 2013
SERDAR KARAMANLI

17 Nisan 2013 Çarşamba

Haramzade bak sana özel yazıyorum...

Haram zade, çok sevinme. Aslında üzülmen lazım senin gibi bir HARAMZADE örnekliğinde büyüyecek. Yazık senin gibi akrabası olana.... 2 NİSAN 2013

Irfan Kavak hayırdır abi birisi mi kızdırdı yine seni. yoksa genel olarak mı yazıyorsun. See you soon canım
Serdar Karamanlı Çaycının bile parasını ödemeyip, kaçan sonrada alacakları için arayanların telefonlarına dahi bakmayan, sonra da ortalıklarda adamım diye dolaşan, haramzade arkadaş eskisi var o kendini bilir ona yazıyorum. Ciğerim böyle davranan haramzadeler varsa acık da onlara gitmesinde bir mahsur yok ciğerim...


Bak Haramzadecim, ilk olarak şunu sana söyleyeyim ki gerçekten senin dostun benim.
Çünkü seni uyarıyorum, arkadaşlarının tertemiz dualarını beğenerek lütfen DUA lara kir bulaştırma. 

İlk önce çaycının ve odabaşının ödemeyip kaçtığın parasını öde onlardan helallik al bu bir. 
Aldığın borçları öde, ödeme zorluğu çekebilirsin bu gayet normal senin başında olan sıkıntı her insanda olabilir. Onları ara ve durumunu anlat ve müsade iste bu iki. 
Muhafazakar görünme çünkü onuda kirletirsin bu da üç. 
Ya çok ağır şeyler yazıyorsun bu dostluğa sığmaz diyorsan uğra o zaman konuşalım buda dört. 
Hadi bakiyim göreyim seni haramzadecik ne kadar adamsın.. 5NİSAN2013

Bekir Kurban Hayırlı cumalar Abi'm kızdırmışlar seni
Serdar Karamanlı Kızmak yok Kardeşim, uyarmak var. Sonra ötede başı belaya girmesindense burada uyaralım, gözlerin döneceği hesap günü sıkıntıya uğramasın Kardeşliğimiz belli olsun...
Bekir Kurban Aynen öyle Abicim

Haramzadecik, oldu mu şimdi? Demogoji. Ama sana yakışır. Bu gidişle çok kırılırsın çok. Sessizlik delikanlı adama yakışır, çaycının ve odabaşının borcunu ödemeyip borçlu olduğu kişilerin telefonlarına sessiz kalmak DELİKANLILIK değildir. Haramzadecim...... 15NİSAN2013

Ayhan Aydınlı serdar hacım ödemedimi bu arkadaş hala milletin parasını 
Serdar Karamanlı Yok Ayhanım ödemedi. Adamım diye dolaşıyor sağda solda. Birde Demogoji tutturmuş kırıldım falan diye. En sonun da resmini yayınlatacak bana ama sabırla bekliyorum. 

14 Nisan 2013 Pazar

Takip ettiğim ADAMLAR...

"İktidara gelirseniz, 
Hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. 
Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. 
Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. 
Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir."

"Nehirlerimizin üstündeki köprüler yıkılmış olabilir, köprüler yeniden inşa edilebilir, ancak önemli olan halkımızın gönüllerindeki köprüleri inşa etmektir."

ALİYA İZZETBEGOVİÇ ..

10 Nisan 2013 Çarşamba

İçimde ne saklanmış olabilir?

İnsanoğlu mutluluğu hep hor kullanıyormuş...
Hep şikayetçi, hep bıkkınmış
Bir gün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler
Saklayalım, zor bulsunlar
Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diye başlamışlar tartışmaya...
Sorun büyükmüş
Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü
Kimisi: Everest'in tepesine saklayalım demiş, kimisi:
Atlas okyanusunun dibine demiş.
Tac Mahal'in kubbesi, Mekke'nin sokakları, İtalyan sofrası...
Bir hastanenin yenidoğan odası, dondurma külahı, şarap şişesi...
Sigara paketi, lale bahçesi...
Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş.
Derken meleklerden biri:
"İçlerine saklayalım" demiş.
Kimsenin aklına gelmez içine bakmak.
İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış.
Hiçbir mutluluk kolay gelmiyor, kolay kolay gülmüyor insanın yüzü.
Emekte ve insanın içinde saklı mutluluk.
Ne başkasının ekmeğinde, ne başkasının evinde, ne de başka bir şeyde
Bu yüzden gözünüz hep içerde olsun. Siz dışını boşverin, içine bakın.