18 Nisan 2013 Perşembe

Kalem Suresinin ardından..

               Musa Şimşekçakan Ağabeyin yazmış olduğu SÖZÜN GÜCÜ kitabını Şevket Hüner Ağabeyle okumaya, anlamaya, Kur'an'nın gerçek de bizlerden neler beklediğini ve yaşamımızı nasıl yön vermemiz gerektiğini anlamamıza yardımcı olabilecek ip uçlarını aramaya devam ediyoruz.

               22 Kasım 2012 günü başladığımız Kalem Suresini, her hafta Perşembe günü okuduğumuz sayfaların kritiğini dostlar meclisinde konuşuyor, düşünüyor ve pek tabi ki sıkıntıya düşüyoruz. Kalem Suresi " Nun, Kalem ve yazılanları düşün" diye başlıyor. İşte bu sıkıntılı bir iş, "Düşünmek". Bu bizlere tanıdık geliyor mu acaba DÜŞÜNMEK? Hiç zannetmiyorum düşünen bir toplum olsak bu yaşananların bizi ayrıştırmak yerine birleştireceğini görebiliriz. Kur'an da gönderilen peygamberlerin her defasında o bölgenin veya beldenin zengin ve elit tabakasının karşı çıktığını anlıyoruz. Peygamberlerin konuşması demek zengin ve elitlerin menfaatlerinin sarsılması anlamına geldiğini görüyoruz.
               Peygambere ne teklif ettiğine bakarak yaklaşılsa bir sorun olmayacak. Ama deli veya cinlendi galiba diyerek aşağılamak, hor görmek, şüpheyi uyandırmak daha kolay. Gönderilen kitap Ahlaklı bir İnsan eliyle anlatılıyor. "AHLAK SAHİBİ OLANLAR ASLA CİNLENEMEZ" deniyor bir bakıma. Bizleri bekleyen tehlikelerden bir tanesi de Bu anlatılanlar "ESKİLERİN MASALLARI" meselesidir. Halbuki insan denen varlık hiç değişmemekte, buna karşılık yaşam formu değişmekte olduğunu göremeyecek kadar körlemesine gitmektedir. Bizlerde değişen nedir? Biraz düşünmeye başladığımızda
- İktidar isteği
- Servet düşkünlüğü
- Cinsel açlık
- Kişisel bir takım egolar.
Arta bilir bu maddeler demek ki hakikaten değişen bir şey yok. Asıl olan PAYLAŞMAK'tır

Daha yazılacak bir çok şey var. Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Bazı not aldığım başlıklarla bitireceğim.

- Servetini kimse ile paylaşmayanlar, sonuçta kaybedenlerdir.
- Kötülüklerle ve kötülerle beraber olmayacağız. Çünkü Mümin zalim değildir. Kötünün karşısındadır.
- Sen kötüsün dediğinde, kötü olmam gerekir.
- Kötülere itaat etmeyelim ki, Sistemleri devam etmesin ve aynı adamlar iktidar olmasın.
- Bir insanın Hz. Muhammed ile ne sıkıntısı olabilir.
- Eğer Allah yok sayılıyorsa, her türlü zulmü yapanın yanına kalıyordur.
- Şehri terk edemeyiz, hayatımızın sonuna kadar tebliğe devam etmemiz gerekir.
- İstikamet bazen daralmaktır. Ashabı Keyfin mağaraya kaçması gibi, Yusuf a.s yüzünü kapıya dönmesi gibi, Yunusun a.s balinanın içinde olması gibi, Musa a.s kızıldenizde sıkışması gibi...

Sonuç olarak, bu yaşanan haksızlıklara seyirci kalmak olacak şey değildir. Gün geldiğin de Allah suçlularla, suçsuzları bir arada tutmayıp ayrıştıracaktır.

18 OCAK 2013
SERDAR KARAMANLI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder