7 Mart 2013 Perşembe

Alak Suresi ardından-2

Musa Şimşekçakan,
Alak suresini zihinlerimize sunarken, bazı başlıklar atmış. Mesela Surenin bütünlüğü, Gizlilik, Hayatı okumak, Yaratılış ve Vahdaniyet, Yaratlış ve Eşitlik vs. Bu başlıklar altında yaptığımız okumalarda Peygamberin hayatın içerisine nasıl nüfuz ettirildiğini görüyoruz. Peki o daha önce böyle değil miydi? Tabi ki öyle idi. Anlatılmak istenen, vahyi ulaştırmak için nasıl bir gayretin içine girdiğidir.

Gizlilik meselesinde, Peygamber şimdilerde ki gibi mi anlatmıştır gizli, anlaşılmaz ve garip pek tabi ki değil. Her şeyden önce anlatacağı muhatabına merhamet ile yaklaştığını, onu incitmeden, aşağılamadan ve asla gizemli olmadan anlatığını, Yaratılış konusunda eşit olduğumuzu, insan ırkının birbirine ait olduğunu ve birbirimizle değer kazana bileceğimizi, bununla beraber asla cesaretimizi kaybetmememiz gerektiğini, Adaleti sürekli yaptığımız kadarı ile Allah'ı (cc) tespih ve tenzih edebileceğimizi, Rabbim Kerim demek, aynı zaman da cömerttir demek olduğunu anlamamızı ve yoksulluğu ortadan kaldırmak için nasıl mücadele edeceğimizi Peygamber A.S ile öğretiyor ve adeta şöyle söyleniyor. Bu fakirlik, asla Allah'tan değil, paylaşmayan ve kardeş olmaya çalışmayan azgınların yüzündendir. "Yani müşrik bakış açısında paylaşmak yoktur." Buna karşılık Müslümanların yoksulluğu kadere yüklemeden çalışması gerektiğini, eğer bu fakirliği kadere yüklenirse Allah'a büyük bir iftira olacağını, çünkü Onun herkese yetecek kadar nimeti yarattığını hepimizin gördüğünü bizlere hatırlatıyor ki hakikaten bu böyledir.

Vahyi okumaya başlayanların ciddi bir sorumluluk yüklenmeye başlaması, artık Tuğyan etmeyen(haddini aşmayan)  bir kul olmaya başlaması demektir. İnsan özgür olarak, dost doğru yolda kendisine zarar veren günahlardan korunarak, suçlara karışmadan, yalan söylemeden, Allah'ın dinine yüz çevirmesidir. Sonuç olarak "Gerçek iyilik, kötülüğün açığa çıkmasına yarar."

Sonuçta Surenin Anlam Akışı İçinde Bağlamı

Artık hayatı ve içindekileri yaratan Rabb'inin adıyla oku. Böylece onun bu yaratılışı sevgiyle başlattığını ve her şeyi belli bir düzen uyum içinde yarattığını göreceksin. Ayrıca insana bilmediği öğreterek ona ne kadar cömert davrandığını da. Yaratılıştaki acziyetini yok sayarak kendini her türlü ihtiyacın üstünde gören ve cömertliğim karşısında haddini aşan insanı görmüyor musun? Doğruları söyleyerek insanları suç işlemekten alıkoymaya birinin kıldığı namazı nasıl engelleyebiliyor. Peki, o Allah'ın her şeyi gördüğünü bilmiyor mu? Hayır, eğer o bu engelleyici tavrından vazgeçmezse ondan bunun hesabını soracak, onu yalancı ve yasakçı tavrından tutup sürükleyeceğiz. Çağırsın bakalım yandaşlarını/taraftarlarını da görelim. O zaman bizde zebanileri çağıracağız. Hayır hayır! Sakın sen bu yasaklama çabalarına ve gerçeklerin açıkça ortaya dökülmesini engelleyen hiç kimseye boyun eğme; kimi çağırırsa çağırsın korkma, hiç bir şey onun düşündüğü gibi olmayacak! Doğru bildiklerini anlatmayı sürdür. Sadece bana itaat et ve onlara rağmen secdelerinle bana yaklaş.(Sayfa 88)

Daha fazlasını okumak, anlamak istiyorsanız. Bu kitabı okumanız gerekecektir. Ben bu yazılanların ışığında şunu diyorum ve ilan ediyorum.
"Ben kendime, söz geçirebiliyor muyum? Kendime söz geçiremez isem kimse ile uğraşmama gerek yok. Yani ben benden başlayacağım. Beni Kur'an ayetleri ile uyarmanızı kabul ediyorum."

Serdar Karamanlı
7/3/2013




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder