8 Eylül 2017 Cuma

Hapı yutmaya devam! mı?

Ağrı kesici üretmek için dev endüstriler kuran bir sistemin, insanın ‘ağrı’larına asla gözden çıkarılamayacak büyüklükte yatırım yapmış olduğunu görmemiz lazım. Çarkların dönmesi için insanın hem içinin, hem dışının sürekli arızalanması, hiç durmaksızın ağrıması, ‘ağrı’nın hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi gerekiyor bu kara düzende. Ağrı, bu düzende ticaretin hammaddesi, vazgeçilmezi... Sistemin ağrılara para harcamayı gereksiz kılacak bir insanîliğe evirilme ihtimali yok tabiatıyla, bunu beklemek abes... Mesafe alabilmek, arızalarımızı giderebilmek, iyileşebilmek için sistemin farkında olmamız ve onların kurgusunu bozmamız gerekiyor. Ağrıların hissedilmez hale gelmesi değil, sonuna kadar hissedilmesi, anlaşılması gerekiyor. Dönüp, ‘insan’da neyin yanlış gittiğine canımızı acıtma pahasına çok yakından bakmamız gerekiyor. Ve kendimize doğru değişmemiz, esas tabiatımıza, aslî hayatımıza geri dönmemiz gerekiyor. İmkansız mı geliyor kulağa bu? O zaman hep birlikte hapı yutmaya devam!
“Ne zaman evde ağrı kesici olmadığını farketsem” dedi biri şaşkınlıkla yanındakine, “hemen bir yerim ağrımaya başlıyor”.

Gökhan Özcan

Bunu Koca yürekli adamlar yaparlar, benim yüreğim henüz ufak ama büyüceğini düşünüyorum.

Gayretlerim az olabilir ama var olduğunu biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder