4 Ocak 2011 Salı

SİYAH


Çağrışımlar.Siyah deyince zihne akın eden olumsuz, belirsiz imgeler.
Siyah neden hep olumsuzluğu çağrıştırır?
Neden atasözleri ve deyimlerimizde siyah renkle olumsuzluk özdeşleştirilmiştir?
Kara baht, kara gün…
Belki önünü görememe, ardını bilememe, sonrasını tahmin edememe ve belirsizliği çağrıştırdığı için…
Simsiyah bir gecede yolda yürürken; bir adım sonrasında başımıza neler geleceğini bilemeyiz.
Sanki aydınlık bir günde aynı yolda yürürken bir adım sonrasında bizi nelerin beklediğini bilebilir miyiz?
Hayır.
Aydınlık ve tedbirler de bunun garantisi değildir.
Siyahın, karanlıkların ve gaybın Rabbi’ne tam bir teslimiyet yeterlidir.
Siyah; güneşin tüm renklerini içine alır, onları yansıtmaz.
O yüzden karanlıktır.
Ama biz o karanlığın içinde güneşin yedi rengini ve binlerce tonunu barındığını biliriz.
Tıpkı Kâbe gibi…
Tüm renkleri kendinde toplar.
Her renkten insanı kendi etrafında cem eder.
Ne kadar da ihtiyaç vardır aslında siyaha, aydınlık kadar karanlığa da…
En başta aydınlığın fark edilebilmesi için karanlığın varlığı şarttır.
Yıldızlar ancak siyah bir gökyüzünde parlar.
Ruhumuzun aydınlanması için, gözlerimizi kapatıp dış dünyayı bir müddet karartarak iç yolculuğumuzu yapmamız gerekebilir.
Bu vesileyle fark ederiz ki günahlarımızın ve ayıplarımızın üzerine Settar olan Allah’ın örteceği o siyah ve zarif örtüye sonsuz muhtacız…

Serpil GÜLLE
Aralık 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder