3 Şubat 2020 Pazartesi

Fatihler , Korsanlar, Tüccarlar...


Avrupa tüm Ortaçağ boyunca değerli maden yokluğu yüzünden büyük sıkıntı çekti. Ancak beklenmedik bir anda, 16.yüzyılın ortasından başlayarak, Amerika kıtasındaki sömürgeleri, özellikle de Meksika ve Peru, İspanya'ya tonlarca gümüş akıttı. İspanya sınırlarını da aşan bu günüş bolluğunu, Venedik elçisi Vendramin, "evlerin çatısına yağan ve ilk düştüğü yerdekilere hiçbir yarar sağlamadan süzülüp aşağı akan yağmura" benzetiyordu. Değerli madenler bu şekilde, Batı'dan Doğu'ya ilerleyerek, bir ülkeden diğerine hızla yayıldı. Bu arada Avrupalıları imrendiren Doğu malları da -baharat, ipek ve özellikle de porselen- aksi yönden (Doğu'dan Batı'ya) hareket ederek bütün dünyada yoğun bir ticaretin gelişmesini sağlıyordu. Bu ticari gelişmeye olanak sağlayan temel araç da, İspanya'da sekizlik real ya da peso, Anglo-Sakson ülkelerde sekizlik sikke ve İtalya'da piastra diye adlandırılan kaba ve ağır bir madeni paraydı. Türkiye'den İran'a, Hindistan'a, Çin'e kadar, bu sikke en çok aranan şey oldu ve kıtalar-arası karşılıklı ticaret yöntemini çalıştırmak için gerekli olan paraya çevrilebilir değir sağladı. İspanyol-Amerikan gümüşünün heyecan verici, ilginç öyküsü ve sekizlik real'in başarısı Cipolla tarafından kitapta büyük bir ustalıkla anlatılmaktadır.

Ekonomi Savaşları hep vardı ve devam ediyor. Emperyalizm 
yeryüzü halklarını sömürmeye, katletmeye ve alın terini hiçe saymaya devam ediyor edecek. Çünkü mazlum ülkelerin yöneticileri bu gidişe son verme konuşmaları yaparak yönetime geliyor bir süre sonra onlarda zalimlere dönüşüyor. 2020 nin dünyası ile 1530 ların dünyası arasında insan farklılığı yok.
Evet teknoloji gelişti fakat insan aynı kaldı.

3 Şubat 2020 Pazartesi   / 08,31


Bayrampaşa /İstanbul  2020-2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder