13 Nisan 2015 Pazartesi

Aliya ve Tespitleri...

• Esas itibariyle, bir Müslüman tek başına fert olarak
yaşamaz.
• Bir Müslüman olarak yaşamak ve hayatını sürdürmek
istiyorsa,
– bir çevre, bir topluluk, bir sistem oluşturması gerekir.
– Dünyayı değiştirecektir ya da kendisi değişmeye
boyun eğecektir.
• Hakikî manada İslâmî hiçbir hareket yoktur ki, aynı
zamanda siyasal bir hareket olmasın. Tarihte aksi ör-
neği vârid değildir.
• Bu, İslâm’ın bir inanç, ama aynı zamanda bir felsefe,
bir moral kurallar manzumesi, bir nizam, bir tarz, bir
atmosfer —hâsılı kelâm, tekmil bir hayat tarzı— olması
hasebiyle böyledir.
• Bir kimse gayri İslâmî bir tarzda davranıp, iktisadî
faaliyette bulunup, eğlenip, yönetip de sonra İslâm’a
inanamaz.
Bu çelişkili hali,
– ya ikiyüzlülük (camide Allah’a ibadet, dışarıda O’na
isyan),
– ya bütünüyle çelişki içinde olan (ya Kur’an ile irtibatını
koparamayan ya da içinde yaşadığı ahvâle karşı müca-
dele edip nu değiştiremeyen) insanlar,
– ya da münzevî, aykırı insan tipi (dünyanın İslâmî ol-
maması yüzünden dünyadan elini eteğini çeken)
– veyahut da, ikircikli yapıları nedeniyle İslâm ile bağını
koparıp kendilerinin keşfettikleri veya daha ziyade baş-
kalarının onlar için inşâ ettikleri şekilde bir hayatı ve
dünyayı kabul eden insanları doğurur.
• İslâmî düzen bu çatışmadan uzak bir toplum,
Müslümanın kendini, etrafıyla tam bir uyum içinde
bulduğu bir ilişkiler sistemidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder