4 Haziran 2025 Çarşamba

Adalet yoksa….

 Adalet yoksa dostluk da yok.

Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapıldığında oh diyen kim olursa olsun hayatımda yeri yok, olmayacakta 

Serdar Karamanlı 

3 Haziran 2025

4 Mayıs 2025 Pazar

Bir makul adam daha gitti…

 Sırrı Süreyya Önder vefat etti. Allah rahmet eylesin benim hafızamda makule çağıran, barışı özleyen bu özlemini ve inancını aramızdan ayrılana kadar muhafaza eden insan olarak kalacak.

Hepimizin öfkelendiği dönemlerde makul kalmak az şey değil. Türkiye Siyasi hayatı böyle birikimli memleket evladı yetiştirir mi bilinmez ama yerini doldurmak zor gözüküyor. 

Yaşamı boyunca az şey başarmamış, sanat camiasından siyaset camiasından hayatına dokunduğu her insanda iz bırakmak her insana nasip olmaz. 

Ölüm her birimizi bulacak zamanlı zamansız orası kesin umarım hoş bir seda bırakıp ayrılırız. 

Sırrı Süreyya Önder öyle veya böyle hoş ve anlamlı bir seda bıraktı Yolu açık olsun Allah rahmet eylesin….

Serdar Karamanlı 

4 Mayıs 2025

4 Nisan 2025 Cuma

Kırmızı Pazartesi nin yeni kurbanı

 Bu günlerde Türkiye’miz bambaşka bir duruma doğru sürükleniyor. Siyasal İslamcılar çok az sayıda insanın fark ettiği batının yeni düşmanı olma yolunda ülkemizi emin adımlarla ilerletiyor. 

Ne talihsiz bir coğrafya da yaşıyoruz. Nedenini bilmediğimiz ve bu gidişle de bilemeyeceğimiz organize bir kötülüğün peşine takılmış mutsuzluğa, umutsuzluğa ve karanlığa doğru sürükleniyoruz.

Ana muhalefete yapılan sindirme operasyonu da senaryonun bir parçası, ülkenin umudunu kaybetmiş bir ışık arayan gençliği ses çıkarmaya başladı. Bu sese halkın büyük bir karşılık vermiyor olması senaryoyu sürdürebilir kılıyor. Baskı artıyor ve meşru müdafaa hakkını ortadan kaldırmayı hedefleyenler muhalefetin beceriksizliği karşısında baskıyı artırmaya devam edecek öyle gözüküyor. 

Peki bu karanlıktan çıkabilecek miyiz? 

Organize kötülüğün karşısında organize iyilik ve makule davet kazanır. Meydanlarda şimdilerde seslendirilen bir sloganın hayata her alanda geçmesi gerekir “Ya hep beraber ya hiç birimiz” 

Gelelim Türkiye’mizin sürüklendiği yere batının İran’dan sonra ki düşmanı olmaya en büyük aday.

Siyasal İslamcılar bunu neden yapıyor?

İktidarda kalmak için mi? 

Gerçekten bilmiyorum, bildiğim şey bir şekilde iç karışıklığa sürüklenen bir ülke olduğumuz.

Umut git gide tükeniyor 

4 Nisan 2025

Serdar Karamanlı 

13 Mayıs 2023 Cumartesi

Olsun da gör (Melih Cevdet Anday)

 Olsun da gör

O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör

Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör

Seyreyle gülü, bülbülü

Çifter çifter aylar gökyüzünde

Her gece ayın on dördü

Kuşlar geçecek damların üstünden

Kuşlar konacak damlara

Kanat seslerini duyup uyanırlarsa

Gene kuşlarla uyusun çocuklar

Olanı biteni anlatma

Hiç görmediğim şey bu

Kurdun gözü yılmış sürüden

Elmanın yarısı soğuk, yarısı sıcak

Ağulu bitkilere dolanmış salkım

Güneşten yağmur boşanacak

Yetsin demir çağının beyliği

Yeni bir gün başlıyor demek

Yeryüzünde korkusuz yaşamak

İki milyar kişiye bir dünya

İki milyar kişiye iki milyar ekmek

Yazık olur bu düş yarı kalırsa

Barış günü insan hakkı yenirse

Köroğlu'nun sözü dinlenmelidir

Sivas ilinin Banaz köyünden

Pir Sultan Abdal dirilmelidir

Ah günüm yetse görmeye seni

Seni övmeye gücüm yetse

Barış çağı, altın çağ

Son ozanı ben olayım bu özlemin

Bu özlem bitse

O gün gelsin, neşemiz tazelensin de gör

Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör

Seyreyle deli ozanı

Baştan başa sevda, baştan başa tutku

Dili baldan tatlı

12 Mayıs 2023 Cuma

Organize Kötülüğün görünmeyen etkileri...

 Türkiye’miz de yaşadığımız son 22 yıl sonradan nasıl anlatılacak sosyoloji ve psikoloji bilimi ne der bilemem fakat benim şahitliğim şu yönde olacak;

 

Herkesin hayatında ekonomi ilk sıraya çıktı. Bir türküde geçen "yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" sözü gerçek oldu. Hız ve haz çağında anneler, babalar evlatları ile büyük sıkıntılar yaşıyor. Onların çevreye etkisini sosyal medya etkisiyle ele almak, yaşamak ve devamlı yeni isteklerine duyarsız kalmamak için çaba sarf eden ebeveynler ... Yaşanan mutsuzluğu iliklerine kadar hissediyorlar.

 

Birde ülkenin çalışma hayatında asgari ücret belasına takılmış milyonlar, enflasyonun eritici etkisi karşısında daha da eziliyor ve mutsuzlukları daha da artıyor.

 

Peki, bu yaşananlara karşılık seçim üzeri etrafıma baktığım da ne görüyorum ? Kabullenilmiş, dayatılmış din ve milliyetçilik soslu siyaset.

 

Bu kesimin içinde konuştuğum, tartıştığım ve fikir alışverişi yaptığım birçok farklı sosyal sınıftan insanlar var. Örnek olarak cezaevinde yatmış orta halli kişi (ler) İş insanları, devlet memurları, öğretmen, polis, zabıta, bürokratlar, vakıf çalışanları, tornacı, kalıpçı, elektrikçi, büfeci, gece bekçisi, mühendis, doktor, konfeksiyon emekçisi, kepçe operatörü ve bir meslekte usta olamamış işçi emekçiler. Gerçekten çok sıkıntı çekeni de orta halli yaşam sürenin de hayat pahalılığı belini bükmüş ve aslında şikâyetçi olmak ile birlikte şu anki hükümete muhalifler. Peki seçmen olarak tercihi sorulduğunda ? Acayip bir kutuplaşma etkisi var.

 

 

Özellikle CHP kırmızıçizgileri !! Nasıl bir travma yaşadılarsa "ki" yaşamadıklarını biliyoruz, geçmişten gelen anlatımların etkisi ile tanımadıkları, bilmedikleri, konuşmadıkları insanlardan uzak durma çabasındalar.

 

 

Ortak değerleri bile konuşmak istemiyorlar ama sebep ne ?

 

 

Sebebi; Din ve Milliyetçilikleri

 

 

Maalesef bu anlayış yeni nesile geçerse ki olma ihtimali her zaman vardır. Umarım olmaz ..

 

 

Pazar günü yapılacak seçimlerde millet ittifakı adayının ilk turda seçimi kazanma ihtimali bana göre var, meclis çoğunluğu da muhalif partilere geçecek göreceğiz bakalım onlar neler yapacak.

 

Ayrıca bu ülke kimsenin babasının malı değil, bu ülke tüm halkın ortak yaşam alanıdır. Bu meseleyi Ülkede yaşayan herkese iyice anlatmalıyız, bunun önündeki en büyük engelin Siyasal İslamcılar olduğunu en anlaşılır bir şekilde ispat ve iknaya mecburuz. Bunu yaparken de samimi inanç sahiplerini koruma noktasında başarılı olmak zorundayız. Üstten bakan, incitici sözlerden ve davranışlardan uzak durmalıyız.

Güzel günler görmek umudu ve dileğiyle.

 Serdar Karamanlı

 12 Mayıs 2023


(Özgür'ün babasına teşekkürler)

6 Nisan 2023 Perşembe

Ülkenin güya kararsızlarına....

 

Memleketimiz için, 14 Mayıs ta gideceğimiz seçimlere ki bu seçim iyiler ve kötüler arasın da yapılacak olan seçimde hala güya kararsızlar neyin kararını veremiyor bir türlü anlamıyorum.

Haftalardır 6 lı masanın adayı konusun da ileri geri konuşan ama iktidardan da şikayetçi olan kişiler maalesef  samimiyetten uzaklar ve mevzuya yeteri kadar kafa yormamışlar.

Aslın da bu bir cehalet ve şımarıklık iş işten geçmeden onları ikna etmek için gayret etmekten yoruldum. Tarihe not düşmek için yazıyorum 28 Mayıs 2023 e kadar götürebileceğiniz bu seçimi kaybedersek söz hepinize kına göndereceğim.

 

6 NİSAN 2023

5 Mart 2023 Pazar

Türkiye Halkının önünde ki seçim...

   Türkiyemizin, en büyük sorunu üzerine kafa yoran, yazan, düşünen, okuyan ve tartışan insanların emekleri karşısında organize kötülük yine öne geçti. 

Bizim gibi fanilerin derin devlet dediği, kimilerinin müesses nizam dedikleri oluşum bizim baktığımızda Türkiye'nin kurtuluş reçetesi dediğimiz oluşuma yıkma girişiminde bulundu ve görünen o ki halk içinde yeniden umutsuzluk arttı ve bir dağılma oldu. 

Kısa bir süre sonra seçim tarihinin netleşecek zamanlardan geçtiğimiz günlerde yaşanan dalgalanmanın toplanma ihtimali var mı ? Benim baktığım yerden artık zor. 

23 Ocak 2023 tarihinde yazdığım oldu "fakat insanlık ailesinin küçük menfaatleri peşinde koşan varlıkları olduğu gerçeği beni düşündürüyor."  Bu yaşanan yeni ayrışma olmalı mıydı? Oldu, toplumun tüm kesimleri birbirleri ile konuşmaya çalışmadıkça da güvenli bir ülke inşa etmek zor. 

Umut mu? 

Başka bahara kaldı ve benim görme ihtimalim azaldı.

5 Mart 2023 Pazar 

Serdar Karamanlı