İhsan Ketin
( d. 1914, Kayseri - ö. 16 Aralık 1995, İstanbul) Türk jeolog
”Açık hava da doğrudan doğruya çıplak tabiatın sinesinde çalışmak
imtiyazı her meslekte yoktur. Jeologlar her zaman genç kalan insanlardır.
Birlikte geçirilmiş bir dağ başı, bir çadır altı, hayatının bize verdiği bir
arkadaşlık sevgisi vardır ki, bizleri diğer mesleklerde olduğundan daha fazla
birbirimize bağlar…‘‘
Türkiye’de
modern anlamda jeolojinin kurucularından olan İhsan Ketin 81 yıllık hayatında
her zaman genç kalması dağ başlarında, çadırlarda geçen 55 yıllık verimli
meslek yaşamına borçlu. Erciyes Dağı’na duyduğu hayranlıkla seçtiği mesleğiyle
dopdolu geçen ömrü Türkiye’de jeolojiyi ileriye götürerek yeni nesilleri yetiştirmeye
adamış bir ömür.
İhsan Ketin 1914 de Kayseri de doğdu. İlkokul
sıralarında başlayan jeoloji tutkusu, ömrü boyunca sürdü. 1932 Sonbaharında
devlet bursu ile Almanya’da üniversite eğitimi yapmaya gitti. Bir yıl Almanca öğrendikten sonra 1934 ‘de
Berlin Üniversitesi’nde tabliye dalında öğrenime başladı. Ünlü Alman Tektonikçisi
Stille’nin öğrencisi oldu. Öğrenimine Born Üniversitesi’nde devam etti. Burada
da Ünlü bir Tektonikçi olan Hans Cloos’ un öğrencisi oldu. Hans Cloos, İhsan
Ketin’i en çok etkileyen bilim adamlarından biriydi. 1938 Haziran’ında doktorasını
verdi. Ketin Osmanlı Devleti sınırları içinde doğup, doktora alan ilk
jeologdur. Aynı yılın Ekim ayında da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi
Jeoloji Enstitüsün de asistanlığa atandı.
Yurda dönüşünden kısa zaman sonra, 21 Kasım 1939’da Tercan, ardından
28-29 Aralık gecesi Erzincan depremi oldu. 1939’dan itibaren depremlerin ardı
arkası gelmedi.
1942, 1943,
1944 ve 1946’da Kuzey Anadolu deprem bölgesi boyunca meydana gelen kuvvetli
depremleri irdeleyerek 1948’de Kuzey Anadolu Fayı’nın varlığını ilk kez ortaya
koyduğu ünlü makalesini yazdı. Aradan 40
yıl geçtikten sonra, 26 Şubat 1988 ‘de Almanya’da dünyanın en büyük jeologlarına
verilen Gustav Steinmann Madalyası İhsan Ketin ‘e bu makalesi için verildi. 1953
– 1959 arasındaki çalışmaları onu, Anadolu kristalin ekseninin (Menderes Kırşehir
Masifleri) son derece genç bir yapı olup, metamorfik evrimini geç Kreatase
erken Tersiyer döneminde tamamladığı şeklinde özetlenebilecek ikinci büyük buluşuna
ulaştırdı. 1938’den beri kesintisiz sürdürdüğü meslek yaşamında yurt ve dünya çapında
birçok ödül alan Ketin’in başlıca amacı, doğanın hazinelerini keşfedip ortaya çıkarmak
olmuştu.
İyi bir araştırmacı
ve öğretmen oluşu üniversitedeki kürsüsünde bilimsel verimin benzerlerinin üzerinde
olmasını açıklamakta yetersiz kalır.
Bilim adamlığındaki başarısı kadar, yöneticilikteki başarısında da en büyük pay,
demokratik ve alçakgönüllü kişiliğindeydi.
Erciyes sevdasıyla başlayan elli altı yıllık meslek yaşamını, hayata
veda ettiği güne kadar sürdürdü. Erciyes dağı, rüzgarın türküsüyle sevdalılarını
büyülemeye gene devam edecek. İlkokul çocukları uzak bir düş gibi onu gene seyir
edecek. İhsan Ketin ‘in o yaşlarda yaptığı gibi, beyaz benekli siyah çakıllarıyla
oyunlar kuracak, büyük bir zevkle kızıl renkli konilere tırmanacaklar. Belki
aralarından biri İhsan Ketin’in Erciyes ‘le başlayan tutkusunda büyüye kapılıp “kayalarda
gizli gerçeği ” aramaya ömrünü adayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder