Balo
salonu, öylesine hıncahınç dolu idi ki, yarmanın, girmenin kolayı yoktu.
Koruma görevlileri, biraz zorladılar, ama ne yapsalar boşuna.
Koruma görevlileri, biraz zorladılar, ama ne yapsalar boşuna.
Salon
kilitlenmiş gibiydi.
Bu
yüzden Atatürk'ü, Ziraat Bankası müdürünün odasına aldılar.
Gazi, umum müdür masasına oturmuştu;
Gazi, umum müdür masasına oturmuştu;
Beraberindekilerin bazıları da koltuklara,
iskemlelere çöktüler.
Bazıları ayakta dikiliyorlardı.
Gazi, bir süre, banka umum müdürünün koltuğu
karşısındaki bir tabloya gözlerini
dikti.
Bu, İhap Hulusi Görey'in Ziraat Bankası için yaptığı bir afişin aslı idi.
Bu, İhap Hulusi Görey'in Ziraat Bankası için yaptığı bir afişin aslı idi.
Tabloda yaşlı bir köylü, elinde orak, dinlenmekte;
Yanında da buğday rengi saçları ile bir köylü kızı,
Bir kucak başağı kolları arasına almış, gülümsüyor! .
Sonra, sonsuz ufuklara kadar, üzerlerine yel vurmuş sallanan buğday
başakları.
Gazi Hazretleri tabloya bir süre baktı ve sonra yanındakilere sordu:
- Nedir bu resim?.
- Ziraat Bankası'nı sembolize ediyor, Gazi Hazretleri.
Banka, çiftçiye kredi dağıtıyor da ...
Gazi, yergili bir espri içinde konuştu:
- Hadi canım sen de! .. Ben şimdiye kadar bankaların iflas ettirdiği çok adam gördüm
Gazi Hazretleri tabloya bir süre baktı ve sonra yanındakilere sordu:
- Nedir bu resim?.
- Ziraat Bankası'nı sembolize ediyor, Gazi Hazretleri.
Banka, çiftçiye kredi dağıtıyor da ...
Gazi, yergili bir espri içinde konuştu:
- Hadi canım sen de! .. Ben şimdiye kadar bankaların iflas ettirdiği çok adam gördüm
Ama ihya ettiğine rastlamadım!
Bunların ustası Celal (Bayar)! Bey'dir
İsmet Bozdağ / Atatürk'ün
Ergenekon'u 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder