Yaşları müsait
olanlar mutlaka ‘Kara Murat’ film serisini izlemişlerdir. Yaşları müsait
olmayanlar ise televizyonların sıkça yayınlamaktan zevk aldıkları
tekrarlarından nasiplenmişlerdir. Hemen bütün Kara Murat filmleri aynı sahne
ile başlar: Köyün ya da obanın tamamı yakılmış ve yıkılmıştır. Bütün bir ahali
kılıçtan geçirilmiştir. Sadece bir ağır yaralı vardır. Bu ağır yaralı Kara
Murat’a katliamı kimin yaptığını söyleyerek son nefesini vermektedir. Kara
Murat dişlerini sıkarak intikam yeminini yapmakta ve atını dörtnala düşman
üzerine sürmektedir.
Filmin
ilerleyen sahneleri tek kişilik ordu Kara Murat’ın destansı intikam sahneleri
ile doludur. Filmin sonunda intikamı alınmış ahali, Kara Murat’ı övgüler
arasında yeni akınlarına uğurlamaktadırlar. Burada sorulmayan daha doğrusu bu
psikoloji içerisinde sorulamayan soru şu: Kara Murat gittikten sonra bu ahaliye
ne olmaktadır? Zira Kara Murat ardında ahaliyi koruyup kollayacak ne bir
siyasal ne de bir askeri düzenek bırakmaktadır. Yeni bir katliamdan onları kim
ve nasıl koruyacaktır? Yeni bir Bizans ya da bir eşkıya baskını an meselesidir.
Tarihte
yaşanan ve güncelde yaşanmaya devam olunan İslam coğrafyalarındaki sorunlara yaklaşımlarımız
tam da Kara Murat’ın her defasında köyü kılıçtan geçirilmiş olarak bulmasının
oluşturduğu intikam duygusu ile şekillenmektedir. Ve bizler her defasında
intikam alan ya da intikam almaya aday bir Kara Murat icat etmişizdir. Bu
icadımızın tutarsızlığının sonuçları ise her defasında bizi derin
ümitsizliklere gark etmiştir.
Son zamanlarda özellikle Ortadoğu’da
yaşanan ve adına ‘vekâlet savaşları’ denilen bir garabeti çözmek için çene
yormak ile meşgulüz. Bu garabet çözümlemesinde ileri sürdüğümüz temel soru:
‘Hain kim? ABD liderliğindeki dış güçlerin dahli tartışılmaz. Fakat ‘kadiri
mutlak’ dış güçlerin bölgesel müttefiki kim ya da kimler. Daha düne kadar sadık
müttefiklerin dahi bu soruyu sormaya başlamaları garabeti daha da
koyulaştırmaktadır. Dünün yerli işbirlikçileri şimdinin Kara Murat adayı olmaya
soyunmaları, sureti haktan yana gözükmeleri intikam duygusunun psikolojisi
içerisinde kafaları karıştırmaktadır.
Rusya
mezalimine karşı Turan Ordusunun kurulduğu müjdesi ile Batılı güçlere karşı
İslam Ordusunun kurulduğu müjdesi, Kara Murat figürü kadar hayal mahsulü ve
mevcut siyasal akıl ve ufkumuz ile dahi bağdaşmayacak bir seviyesizlik
çıktısıdır. Her defasında Kara Muratlara muhtaç olmamak için evvel emirde bir
durum tespiti yaparak kendi kaderimize sahip çıkabilmenin yollarının
aranılmasını öneriyorum.
Arif
ARCAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder