Manzara
garip, garipten öte vahim. Şu veya bu gerekçeyle yönetimi değişen/el konan bir
bankanın önünde cevşen okuyan tesettürlü hanımlar. Benzer çelişki bir devlet
bankasını savunanlarla özel bankayı savunan muhafazakarlar arası gariplikte
ortaya çıkmıştı. Kapitalizmin mabedinde ne hak edilmiş kim paylaşamıyordu?
Elbette
hiç bir olay görünen fotoğraftan ibaret değildir. Ne var ki, semioloji diliyle
ifade edecek olursak bir gösteren olarak bankanın yüklendiği anlam sadece gösterdiği
ile sınırlı değil. Çok daha katı bir
ekonomipolitik realitenin ahlâki, fıkhi, boyutları var.
Bugün Türkiye’de kimliğini Müslüman olarak
ortaya koyan insanların şu soruyla yüzleşmeden gelecek tasavvurlarını tayin
etme, içinde bulundukları hali idrak etme
imkanından uzak kalacaklardır.
Soru şu: Bugün Müslümanım diyen insanlar bir hak
mücadelesi mi veriyorlar yoksa bir pay
mücadelesi mi?
.
.
.
.
.
.
.
Görünür
plandaki kavganın paylarına düşeni hatta paylarına düşenden daha fazlasını elde etmeye yönelik hal alması ilkin niyet ve
beklentilerin altüst oluşuyla başlar.
Evet yazının devamını okumak için aşağıdaki adresi ziyaret edip okumalısınız. Çünkü Ahir zaman
Müslümanları da telif takıntısına takılıp kaldılar. İslam Peygamberinin Hatırlattığı gibi "Siz onlar Kelar deliğine girseniz onları takip edeceksiniz"
http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/akifemre/hak-etmek-pay-kapmak-degildir-2007664
Akif Emre
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder