İslam'ın öncelediği insan ilişkileri, asıl itibariyle insanı dışlamayı değil, insanı kurtarmayı ve insanı kazanmayı amaçlayan ilişkilerdir. Birçok çalışmamızda belirttiğimiz gibi bu ilişkilerde tasdik veya tekfir değil, tahlil ve tebliğ ön plana çıkarılmıştır. Tahlilin ilk aşamasında fiil ve fail birbirinden ayrılmakta, birçok fiilinde bilinçsiz olan faile, bir insan olarak değer verilmektedir. Tahlilin ikinci aşamasında ise failin fiilleri birbirinden ayrılmakta, doğru ve güzel fiilleri tasdik edilirken, yanlış ve çirkin fiilleri öncelik esası dikkate alınarak peyderpey eleştirilmekte ve konuyla ilgili doğru ve güzel fiiller tebliğ edilmektedir. Bilinçli bir mübelliğ için bu tahlil ve tebliğ süreci, tebliğe muhatap alınan insanların eşikte kabul edildiği bir süreçtir. İslami tebliğin apaçık bir hale gelinceye kadar devam ettirildiği bu eşik sürecindeki insanlara, müslim veya kafir sıfatlarını vermemiz gerekmez. Henüz iman ve küfür bilincinde olmayan bu insanları, bütün bir tebliğ sürecinde insan olarak sıfatlandırmamız ve bunlara insan olarak değer vermemiz gerekmektedir. Nitekim Mekki surelerin birçok yerinde, atalar geleneğine uyarak küfür ya da şirk fiillerine bulaşan kimselerin "Ey müşrikler!" veya "Ey kafirler!" hitaplarıyla değil, "Ey insanlar!." hitabıyla muhatap alınması, anlatmaya çalıştığımız bu gerçeği beyan etmektedir.
Mehmed Alagaş - VAHDETE 7 ADIM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder