- Bizim grup ile bir arkadaşımız geldi onun gelişi vasıta ederek buluşup eğlendik. dedi
- Bende, evet gördüm boy boy fotoğraflarınızı yayımlamışlar dedim.
- Ya haberim olmadı diye sitem etti gizliden.
Çünkü anladığım kadarı ile bu yaşadıklarının o anlar ile sınırlı kalmasını, başka kimsenin bilmesine gerek olmadığını düşünüyordu. Kendi açısından da bu doğru idi. Çünkü özel yaşam ihlali yaparak insanların kusurlarını ve ayıplarını araştırmamız bize yasaklanmıştır. Yani paparazilik haramdır. Facebook çıktı çıkalı insanlar kendi paparaziliklerini yapar oldu ki, bu da ayrı bir bahis konusu. Gelelim konumuza arkadaşımız doğal olarak özelinin ifşa edilmesine haklı olarak kızmıştı. Ama hepimizin atladığı bir şey vardı.
Halbuki Allah öteden hesap günün den bahsederken şöyle hatırlatır.
Kaf Suresi
17,18,19,20,21
Zaten onun
sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır.
Ağzından çıkan
bir tek söz olmaz ve iş yapmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın, onun
söylediğini ve yaptığını kaydetmiş olmasın.
Ölüm
sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın
şeydir, denir.
Sur'a
üfürülür; işte bu, geleceği vaad edilen gündür.
Herkes,
yanında bir sürücü ve bir de şahitle beraber gelir.
Andolsun sen
bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün
keskindir (denir).
Yanındaki
arkadaşı: "İşte yanımdaki hazır" der.
İsra Suresi 14- oku! Bugün sana
hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter, denilir.
Keyf Suresi 49- Kitap ortaya
konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün.
"Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey
bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!" Böylece
yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Kamer Suresi
52,53 - Onların yaptıkları her şey
kitaplarda kayıtlıdır. Küçük, büyük (ne varsa) hepsi satır satır yazılmıştır.
Peki sonra ne olur, O sahne de şöyle hatırlatılır Rabbimiz tarafından ;
Zuhruf Suresi 37-38 Şüphesiz bu arkadaşları
onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını
sanırlar.
O saptıranın dostu kimse, en sonunda bize gelince
arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık
olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.
Şimdi biz, bu arkadaşlarını İslamın haram gördüğü yerlere davet edene dönüp bu ayetler ile uyarsak ne der. Rabbimiz o kişiyi de bize hatırlatır.
Mutaffifin Suresi 13 - Böyle birine ayetlerimiz
okununca "Eskilerin masalları" der.
Peki şimdi Müslüman olarak ne yapmalı Allah'tan başkasına kulak vermiyeceğimize göre Bakalım bize ne hatırlatılmaktadır.
Fussilet Suresi 33 - (İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş
yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyenden kimin sözü daha güzeldir?
Hac Suresi 24 - Ve onlar, sözün en güzeline yöneltilmişler, övgüye
layık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir.
İsra Suresi 9- Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir;
iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu
müjdeler.
Aman dikkat ! eğer Müslüman isek dostumuza dikkat edelim ki sonradan başımıza bela olmasın. Sonra garip fotoğraf karelerinin içinde bulunursak başımızı belaya sokabilir, sonradan çok pişman olabiliriz. Onun içindir ki.
"BİRİ BİZLERİ GÖZETLİYOR" düsturu ile hareket edelim. Bir büyüğümüzün hatırlattığı gibi "Ölmek istemediğimiz yerlerde bulunmayalım" vesselam.
Dostlar, birbirimize hayır dualar da bulunalım ve birbirimizi hayırlı işlere davet edelim.
Selam, Dua ve Kalbi Hürmetlerim ile,
Serdar Karamanlı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder