12 Şubat 2013 Salı

Dostum dediğiniz kişi gerçekten dostunuz mu?

Geçenler de eskilerden bir arkadaş ile telefonda konuşurken,
- Bizim grup ile  bir arkadaşımız geldi onun gelişi vasıta ederek buluşup eğlendik. dedi
- Bende, evet gördüm boy boy fotoğraflarınızı yayımlamışlar dedim.
- Ya haberim olmadı diye sitem etti gizliden.
Çünkü anladığım kadarı ile bu yaşadıklarının o anlar ile sınırlı kalmasını, başka kimsenin bilmesine gerek olmadığını düşünüyordu. Kendi açısından da bu doğru idi. Çünkü özel yaşam ihlali yaparak insanların kusurlarını ve ayıplarını araştırmamız bize yasaklanmıştır. Yani paparazilik haramdır. Facebook çıktı çıkalı insanlar kendi paparaziliklerini yapar oldu ki, bu da ayrı bir bahis konusu. Gelelim konumuza arkadaşımız doğal olarak özelinin ifşa edilmesine haklı olarak kızmıştı. Ama hepimizin atladığı bir şey vardı.

Halbuki Allah öteden hesap günün den bahsederken şöyle hatırlatır.



Kaf Suresi 17,18,19,20,21

Zaten onun sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır.

Ağzından çıkan bir tek söz olmaz ve iş yapmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın, onun söylediğini ve yaptığını kaydetmiş olmasın.

Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.

Sur'a üfürülür; işte bu, geleceği vaad edilen gündür.

Herkes, yanında bir sürücü ve bir de şahitle beraber gelir.

Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir (denir).

Yanındaki arkadaşı: "İşte yanımdaki hazır" der.    


İsra Suresi 14- oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter, denilir.


Keyf Suresi 49- Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!" Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.


Kamer Suresi 52,53 - Onların yaptıkları her şey kitaplarda kayıtlıdır. Küçük, büyük (ne varsa) hepsi satır satır yazılmıştır.

Peki sonra ne olur, O sahne de şöyle hatırlatılır Rabbimiz tarafından ;


Zuhruf Suresi 37-38 Şüphesiz bu arkadaşları onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.
O saptıranın dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.

Şimdi biz, bu arkadaşlarını İslamın haram gördüğü yerlere davet edene dönüp bu ayetler ile uyarsak ne der. Rabbimiz o kişiyi de bize hatırlatır.

 Mutaffifin Suresi 13 - Böyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" der.


Peki şimdi Müslüman olarak ne yapmalı Allah'tan başkasına kulak vermiyeceğimize göre Bakalım bize ne hatırlatılmaktadır.

Fussilet Suresi 33 - (İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyenden kimin sözü daha güzeldir?

Hac Suresi 24 - Ve onlar, sözün en güzeline yöneltilmişler, övgüye layık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir.

İsra Suresi 9- Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.



Aman dikkat ! eğer Müslüman isek dostumuza dikkat edelim ki sonradan başımıza bela olmasın. Sonra garip fotoğraf karelerinin içinde bulunursak başımızı belaya sokabilir, sonradan çok pişman olabiliriz. Onun içindir ki.

"BİRİ BİZLERİ GÖZETLİYOR" düsturu ile hareket edelim. Bir büyüğümüzün hatırlattığı gibi "Ölmek istemediğimiz yerlerde bulunmayalım" vesselam.

Dostlar, birbirimize hayır dualar da bulunalım ve birbirimizi hayırlı işlere davet edelim.

Selam, Dua ve Kalbi Hürmetlerim ile,
Serdar Karamanlı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder