Yaz dönemi
arada Perşembe akşamları Şevket Hüner Ağabey ile buluşur, akşam namazı sonrası
yatsıya kadar çaylar eşliğinde sohbet ederiz. Geçtiğimiz Perşembe ilginç bir
benzetme yaptı. Ashabı Keyf ile
Yusuf (AS)
arasında bir bağ kurdu ve bunu “sırtını dönmek” olarak anlattı.
Ashabı Keyf'in, İmana yüzünü dönüp sırtını Roma'ya vermesi ile Yusuf (AS)'ın sırtını Züleyha diye ismini bildiğimiz hanıma sırtını dönmesi meselesi benim çok uzun zamanlardır sıkıntıda olduğum bir kaç konunun anahtarı oldu sanki.
Ashabı Keyf'in, İmana yüzünü dönüp sırtını Roma'ya vermesi ile Yusuf (AS)'ın sırtını Züleyha diye ismini bildiğimiz hanıma sırtını dönmesi meselesi benim çok uzun zamanlardır sıkıntıda olduğum bir kaç konunun anahtarı oldu sanki.
Seneler önce
M.Fatih Çıtlak Ağabey ile Yusuf Suresinin tefsiri üzerinde çalışırken şöyle
dediğini not almışım “biliyor musun en büyük günahın küçük de olsa terk
edemediğindir.” yani senelerin emeğini anlamak bazen bir cümle ile anlaşıla
biliniyor.
Büyük küçük
demeden Rabbimizin Kitabında günah dediği küçük büyük demeden tüm günahlara
sırt dönmek, tabi ki zor bir mesele uzun emek istiyor anlamak ve bunu başara
bilmek.
Kuran’nın örnekliğini
yaşadığımız çağa getirip anlama çabası içerisinde okumak ve onun ile iş yapmak,
bizim Müslümanlar olarak ortak hedefimiz olmalı.
Peki “sırtını
dönmek” istemez ve “en büyük günahın küçük de olsa terk edemez” isen yılların
emeğini heba etme riski ile karşılaşırız. Ne yapmalı derseniz Allah’a kulak
verelim derim.
Kaf Suresi 37. Şüphesiz ki
bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Müzemmil Suresi19. İşte bu
(anlatılanlar), şüphesiz bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine (varan) bir yol
tutar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder