Dünyaya
aldandık, hırs ve tamahın girdabında boğulduk. Kendimize yabancılaştık, iffetin
kıymetini, önemini anlayamadık, anlatamadık. Zulme seyirci olduk, mazluma hak
ettiği desteği veremedik. Malımızı, makamımızı, her türlü imkânımızı Senin
rızana uygun bir biçimde kullanamadık. Cimriliğin, bencilliğin, çıkarcılığın
karanlığında kaybolduk…
Omuzlarımızda
kimlerin hakkı var, dilimizle kimleri ezdik, elimizle kimleri incittik? Senin
evin gönüllerdi, biz nice gönüller yıktık. Senin rızan bir yetimin başını
okşamakta, bir öksüzü sevindirmekte gizliydi. Biz bilerek ya da bilmeyerek kim
bilir kaç yetimi yalnızlığa terk ettik, kaç öksüzü gizli köşelerde ağlattık.
Komşumuz aç yatarken ondan habersiz kendimizi ağırladık. Sen muhtaçlara yardım
için bizleri vesile kılmışken, biz sadece sana “Muhtaçlara yardım et Ya Rabbi!”
diye dua etmekle yetindik! Şimdi hepsini burada sana itiraf ediyoruz.
Zulme
uğrayan kardeşlerimize el uzatamadık, onları çoğu zaman yalnız bıraktık,
gözyaşlarına ortak olamadık. Peygamberimizin emrettiği üzere, bir vücudun
uzuvları, bir binanın tuğlaları gibi olamadık. Kardeşlerimizin halleriyle hallenemedik,
dertleriyle dertlenemedik, acılarını acımız, sevinçlerini sevincimiz bilemedik.
Ne yazık ki bizler, zihinleri bir, yürekleri bir, gayeleri bir, sevgileri bir,
hüzünleri bir, kederleri bir, acıları bir kardeşler topluluğu olamadık!
Kendimiz
için istediğimizi mümin kardeşimiz için isteyemedik. Haset ettik. Gıybet ve
iftiraya bulaştık. Kul hakkına girdik. Kardeşimizden hoşgörüyü dahi esirgedik.
Kusurumuz boyumuzu aşmış, günahımız asırlara taşmış. Söz veriyoruz…
Açgözlüler
yüzünden çocukların aç kalmadığı, Aylan bebeklerin minik bedenlerinin deniz
kıyılarına vurmadığı bir dünyada yaşamayı, o dünyayı kurmayı bizlere lütfeyle
Ya Rabbi!”
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez
23.09.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder