Geleceğin Suçlusu Nasıl
Yetiştirilir?
Haber bültenlerinde sıklıkla karşılaştığımız şiddet
olayları, özellikle de çocuklara yönelik işlenen suçlar hepimizi derinden
üzmektedir. Bu haberleri duymak birçok anne babayı daha tedirgin ve daha
kaygılı yapmaktadır. Savunmasız ve masum olan çocuklara karşı bu şekilde
davranabilen insanlar nasıl bir psikoloji içinde bu suçları işlemektedir? Hiç
merhamet ve suçluluk duygusu hissetmezler mi? Sonrasında vicdan azabı duymazlar
mı? Tüm bu sorular suçlunun nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu, nasıl bir ailede
ve hangi tutumlarla büyütüldüğünü anlamamızı gerekli kılmaktadır. Özellikle
ABD’de yaşanan son çocuk katliamından sonra bu ve benzeri soruları sormak,
doğru cevapları bulmamız açısından önemlidir. Pedagoji Derneği olarak bizler,
aşağıdaki şartların geleceğin suçlusunun yetişmesine zemin hazırladığını
düşünüyoruz. Dolayısı ile çocuk yetiştirirken aşağıdaki tutumlardan
kaçındığımızda doğru bir adım atmış olacağımıza inanıyoruz.
Anne Baba Olarak Sürekli
Çocuklarınızın Önünde Kavga Edin
Şiddet çoğunlukla öğrenilen bir davranıştır. Aynı zamanda
sorun çözme anlamında yanlış öğrenilmiş bir tutumdur. Çocuk anne babasının
sorunları nasıl çözdüğünü, birbirine nasıl davrandığını gözlemler. Anne-baba
arasındaki şiddeti görerek büyüyen bir çocuk, yüreğinde öfke beslemeyi
öğrenecektir. Daha sonra bu öfkeyi kendinden daha küçük ve zayıf olanlara karşı
yönlendirecek ve ortaya suçlu bir birey çıkacaktır. Birçok araştırma sonucuna
göre evdeki şiddet, televizyonda seyredilen şiddetten daha kalıcı bir öğrenmeye
sebep olmaktadır. Bu nedenle geleceğin suçlusunu yetiştirmenin ilk adımı
sürekli çocukların önünde kavga etmektir.
Saatlerce Bilgisayarda Şiddet
İçerikli Oyunlar Oynamasına İzin Verin
Anne babalar çoğu zaman uslu dursun, fazla yaramazlık
yapmasın diye, çocukların bilgisayar karşısında saatler geçirmesine göz
yumarlar. Hatta çok küçük yaşlarda bilgisayar kullanmasını öğrendi diye onlarla
gurur bile duyarlar. Fakat uzun saatler boyunca bilgisayar karşısında şiddet
içerikli oyunlar oynayan çocuklarda, dikkat ve konsantrasyon güçlüklerinin
yanısıra kontrolsüz öfke ve hırçınlık nöbetleri de gözlemlenmektedir. Bu
oyunlarda adam öldürerek ya da hırsızlık yaparak puan kazanan çocuklar zamanla
olumsuz olaylara karşı daha duyarsız ve tepkisiz davranabilmektedirler. Bu
nedenle, geleceğin suçlusunu yetiştirmek istiyorsanız, çocuğunuzun şiddet
içerikli oyunlar oynamasına öncelikle müsaade edin. “Henüz küçük” bir şey olmaz
diyerek, onu destekleyin.
Her Yaptıkları Hatada Dayak Atın
Ceza suçla orantılı ve suça dair olmalıdır. Çayı döken bir
çocuğu banyoya kapatmak ya da dayak atmak
ona hiç bir şey öğretmez. Çayı döktüğü yeri silmesini söylemek davranış
değişikliği için daha iyi bir yoldur.
Anne ve babasından sürekli dayak yiyen
bir çocuk, öfkeli olmayı öğrenir.
Sorunlarını öfkeyle çözmeye çalışır. Çocuğunuzun ileride yakınlarına
bağırıp çağırmasını hatta dövmesini istiyorsanız onu döverek eğitmeye devam
edin. Küçük sorunları bile dayak atarak çözmeye çalışın. Onu döverken bir
yandan da hakaret edin. Bu sayede, şiddeti içselleştirmiş bir bireyi rahatlıkla
yetiştirmiş olursunuz.
Sorumluluk Vermeden, Özgüven Vermeye
Çalışın
Çocuklar sorumluluk almayı anne-babadan öğrenirler. Küçük
yaşlarından itibaren çocuğu adına her işi yapan anne-babalar sorumlu çocuk
yetiştiremezler. Bir çocuğa sorumluluk vermeden özgüven vermeye çalışmak ise
çocukta yalancı bir benliğin oluşmasına neden olur. Bu yapıldığında, sorumsuz
ama kendi bildiğini okuyan bir çocuk yetişebilir. Çocuğunuzu potansiyel bir
suçlu olarak yetiştirmek için küçük yaştan itibaren onun yapacağı her işi siz
yapın. Ona hiçbir sorumluluk vermeyin. Okula gittiği halde siz yedirin,
kıyafetlerini siz giydirin. Unuttuğu ödevleri okula gidip siz alın, hatta
ödevlerini de siz yapın. Aşırı koruyucu tutumunuzla alması gereken
sorumlulukları hep kendi üzerinize alın. Başkalarına zarar verdiğinde,
sonuçlarını yaşamasına izin vermeyin, hiçbir bedel ödememesi için arkasında
durun. Ona vurulmadan, önce kendisinin vurmasını öğretin. Ona sürekli her şeyin
en iyisini hakettiğini, her şeye hakkı olduğunu söyleyin. Böylelikle kendi
ihtiyaçlarının her şeyden önce geldiğini öğrensin. Önce kendini sevmeyi, bencil
olmayı öğretin ki, diğer insanları ve onların duygularını göremesin. Böyle
yaptığında çocuğunuz kendini hayatının merkezine alacak, önünde duran herkesi
ezip geçmeyi marifet sayacaktır.
Empati Kurmayı Öğretmeyin
Çocuklara küçük yaştan itibaren duygularını ifade etmeyi öğretmek, öfke duymalarını
azaltacaktır. Doğru ve güzel bir dille ifade edilen duygular yürekte ağırlık
yapmaz, öfkeli davranışlara dönüşmez. Kıskandığını, kırıldığını ve kızdığını
söyleyebilen çocuk olumsuz duygularıyla başetmeyi daha kolay öğrenir.
Arkadaşının ne hissetmiş olabileceğini, ne yaşadığını sormak küçük yaştan
itibaren ona diğerini ve onun duygularını farketmeyi öğretir. Çocuğunuzun diğer
insanları önemsemeyen bir insan olarak yetişmesini istiyorsanız, ona sadece kendini
düşünmeyi öğretin. Kıskandığında, kızdığında onun duygularını yok sayın.
Eşyalarını arkadaşları ile paylaştığında “Neden malına sahip çıkmıyorsun?”
diyerek kızın. Çiçekleri sulamasına, hayvanlara yem atmasına engel olun. Bu
sayede onun duygularını köreltmiş olacaksınız ve o bir başkasına zarar verirken
onun çektiği acıdan hiç haberdar bile olmayacak.
Hayvanlara Zarar Verdiğinde Sessiz
ve Tepkisiz Kalın
Hayvanlara ve eşyaya bile şefkati ve iyi davranmayı
çocuklarına öğretmek her anne-babanın görevlerinden biridir. Çocuklar
istemeden, öğrenmek amacıyla bazen hayvanlara zarar verebilirler. Böyle bir
durumda canlarının çok acıyıp, korkacaklarını yaşlarına uygun bir dille
anlatın. Bunun doğru bir davranış olmadığını söyleyin. Araştırma sonuçlarına
göre adi suçlardan yargılanan kişilerin çocukluk yaşlarında çoğunlukla
hayvanlara acı çektiren ve bundan zevk alırcasına bu davranışları sürekli
tekrarlayan kişiler oldukları görülmüştür. Eğer siz de geleceğin potansiyel
suçlusunu yetiştirmek istiyorsanız, çocuğunuzun hayvanlara zarar vermesine göz
yumun. Şefkat ve merhamet hislerini köreltin. Evdeki kelebekleri ve canlıları
onun gözü önünde çeşitli yöntemlerle öldürün. Acıma ve şefkat göstermeyi ona
öğretmeyin.
Özetle Pedagoji Derneği olarak biz diyoruz ki, farkında
olmadığımız küçük davranışlar, çocuklarımızı bir suçlu adayı yapabilir. Bugün
suça bulaştığını gördüğümüz her yetişkin bir zamanların masum çocuğuydu. Suç
oranlarını azaltmanın ve toplumu daha güvenilir kılmanın yolu çocuklarımıza
daha doğru yaklaşımlar sergilemekten geçiyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder