Hırsız, gece yarısı, bir evin penceresinden girmeye
çalışırken,
Pervaz kırılınca aşağı düşüp bacağını kırmış.
Derhal, ev sahibine dava açmış:
'Sayın yargıç, bu adam, evini bir tuzak olarak tasarlamış!'
Ev sahibi: 'Suç bende değil, marangozda.'
Marangoz: 'Duvarcının kabahati. Pencere boşluğunu düzgün
yapmamış.'
çalışırken,
Pervaz kırılınca aşağı düşüp bacağını kırmış.
Derhal, ev sahibine dava açmış:
'Sayın yargıç, bu adam, evini bir tuzak olarak tasarlamış!'
Ev sahibi: 'Suç bende değil, marangozda.'
Marangoz: 'Duvarcının kabahati. Pencere boşluğunu düzgün
yapmamış.'
Duvarcı: 'Duvarı düzgün öremedim,
Çünkü o sırada evin önünden çok güzel bir kadın geçiyordu.'
Kadın: 'Ben güzel değilim, elbisem güzeldi. Onu da kocam
hediye etti.'
Kadın'ın kocası, bacağı kırılan hırsızdan başkası değildi.
Not; Murat Menteş’in son yazısından alıntıdır.
Çünkü o sırada evin önünden çok güzel bir kadın geçiyordu.'
Kadın: 'Ben güzel değilim, elbisem güzeldi. Onu da kocam
hediye etti.'
Kadın'ın kocası, bacağı kırılan hırsızdan başkası değildi.
Not; Murat Menteş’in son yazısından alıntıdır.
Tüm bunlar ne anlama geliyor, bir düşünelim a dostlar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder