Zaten bu yüzden muhafazakar/dindar kitlede ortaya çıkan rahatsızlık da artık dışa vurulmaya başlandı.
Muhafazakâr çevrenin önemli kalemlerinden Yusuf Ziya Cömert, bakın 6 Eylül’de Karar gazetesindeki “Şeytan Aşıldı” yazısında neler söyledi: “Hani şu ‘badeci’ şeyh veya kurstaki çocuk istismarı… (…) İnanılır gibi değil. Yeryüzünde bu kadar süfli bir insan veya hayvan topluluğu olabilir mi? (…) Ya çocuk istismarı yapıldığı söylenen kurs? Fıkıh kadar taş düşsün başınıza! Kurs, Kur’an-ı Kerim kursu. (…) Bunlar şeytanı emekliye ayırdılar!”
Akit gazetesinde Abdurrahman Dilipak yine 6 Eylül’deki “Her Şeyi Yeniden Düşünmek” yazısında, “İnsanlar bize bakıp Müslümanlıktan soğuyor” diye yazdı; “Cemaat yapıları da öyle, dernekçileri de. Siyasetçisi de. Yanlış!”.
Cömert, “Bu kötülüklere susmakla mı mukabele edeceksin? Hep biz susarken olmadı mı bu adilikler?” diye soruyor ama ona katılmayanlar da var muhafazakâr/dindar cenahta.
Bu konular ve daha fazlası var mı? Var gibi gözüküyor. İnsanın yaşadığı her yerde farklı sıkıntı ve sorunlar var ve olmaya devam edecek. Devletin makul bir çözüm bulması gerekecek. Evet kimse nefsini temize çıkarmaya çalışmasın. Arınmak hakikaten zor mesele.
10 Eylül 2019 Salı / 07.16
Bayrampaşa /İstanbul 2019/12
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder