Geçen gün, aklımı kurcalayan bu soruyu sevgili Hakan
Arslanbenzer'e tam şöylece sordum: 'Hakan abi, sence ana akım İslamcılık aklı
nereye gitti?'
Hakan abi, epeydir kurduğum 'bulvar' benzetmesinden habersiz
şunları söyledi: 'Eskiden İslamcılar sokaktaydı İsmail. Savaşlarını gerilla
usulüyle sokaklarda veriyorlardı. Genellikle yan yana, omuz omuza, sırt
sırtaydılar. O ya da bu oranda sürekli savunma yapmanın derdindeydiler. İktidarla birlikte önce kendilerine ait evleri,
ardından da balkonları oldu. Yani artık sokak savaşı değil, mevzi savaşı söz
konusu. Stk'lar, vakıflar, dernekler, okullar, yurtlar... Hepsini birer mevzi olarak görüyor İslamcılar. Hal böyle olunca
İslamcılığın ana caddesini önemsemiyor kimse. Herkes kendi balkonundan bakıyor
olana bitene.'
Anlayacağınız balkona çıkmış ve kendi evinden başkasını korumanın telaşında olmayan İslamcılık,
ortada bir bulvar falan bırakmadığı gibi, herhangi bir bulvarın var olması
gerektiğine dair inancı da ortadan kaldırmaya çalışıyor.
İsmail Kılıçarslan / Yeni Şafak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder