Nusret hoca hiç cevap vermeden yerinden kalktı. Salonun kenarındaki döner merdivenlerinden çıkarak yatak odasının önüne geldiler. Kapının önündeki kilitli demir parmaklık, sanki yeni yapılmış gibiydi. Önce demir parmaklığı ve daha sonra kapıyı açarak içeri girdiler. Odada tek kişilik bir yatak, bir buzdolabı ve mukavva kutu içinde bisküvi, sandiviç ekmeği gibi hazır yiyecekler vardı. Oğluyla beraber dışarı çıkan Murat bey, odanın kapısını kapatma gereği duymadan demir parmaklığı kapatarak kilitledikten sonra "Odanın penceresi yok. Bu kapıyı istersen açık tutabilirsin" dedi. Bu soruyu cevapsız bırakarak ayağı kalkan Nusret hoca, demir parmaklıkların arasından baba ile oğlunun merdivenlerden aşağıya inişini seyretti. Sonra kapıya yaklaşarak sağ eliyle demir parmaklığa dokundu. Nusret hocaya ne durumda olduğunu açıkca hissettiriyordu. Murat bey kendisini misafir edeceklerinden söz etmesine rağmen bir misafir değil, adeta bir tutsak, akibeti meçhul bir tutsak olduğunu anlamıştı.
(Arka Kapak)
Kitap Bitiş Tarihi : 6 Ağustos 2013/İstanbul
2013/19
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder