Tâ-Hâ, 124.. Ayet: Ama kim ki Beni anmaktan yüz çevirirse, bilsin ki, onun dar bir hayat alanı olacaktır; ve Kıyamet Günü onu kör olarak kaldıracağız".
Tâ-Hâ, 125.. Ayet: [Böyle biri, Kıyamet Günü'nde:] "Rabbim, ben gören biriyken beni niçin kör olarak kaldırdın?" diye soracak.
Tâ-Hâ, 126.. Ayet: [Allah da ona:] "Şunun için," diye cevap verecek, "sana mesajlarımız gelmişti de sen onları gözardı etmiştin; ve bugün de aynen öyle gözardı edileceksin!"
Tâ-Hâ, 127.. Ayet: Çünkü, kendi elindekileri boşa harcayan ve Rabbinin mesajlarına inanmayan kimseleri Biz işte böyle cezalandıracağız; ve [böylelerinin] ahirette [çekeceği] azap, gerçekten de, (azapların) en zorlusu olacaktır!
31 Mart 2015 Salı
30 Mart 2015 Pazartesi
Kar Kokusu....
"Bir kadını artık sevmeye bilirsin ama çocukluğunun geçtiği kentin senin için başka bir anlamı olmalı. Orası kişiliğimizle, kimliğimizle ilgili şifreler taşıyan bir yer. Yaşadığın, yaşayacağın bir sürü olayın ipuçları oradaki sokaklarda saklı. İster farkında ol, ister olma böyle bu. Ve bizi büyüten kent, artık bizi duygulandırmıyorsa, çoktan b... yemişiz demektir." "...... Her yerde aynı mutsuzluk virüsü sarmış insanları....."
Kitabın bitiş tarihi
30 Mart 2015
İstanbul 2015/6
27 Mart 2015 Cuma
26 Mart 2015 Perşembe
Asrın İdraki ve İslam Sempozyumu II - Davet Mektubu
Muhterem Kardeşim...
28-29 Mart 2015 tarihlerinde Merhum Ahmet Hoca'nın
30. Vefat yıldönümü vesilesiyle gerçekleştireceğimiz Asrın İdraki ve İslam
Sempozyumunun II.sinde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız...
Sempozyum Tertip Komitesi
“Avludur İnsanı İnsana Hizalayan Yer;
Balkonla Başlayan Bu Tarih Bitsin, Yıkılsın
Kuleler”
Tarih: 28-29 Mart 2015
Saat: Cumartesi 12:00-17:00 Pazar: 12:00-18:30
Mekan: Bayrampaşa Belediyesi Altındaki Kültür Salonu
25 Mart 2015 Çarşamba
Anılmaya ne değer olan.....
Meryem,
65.. Ayet: Göklerin ve yerin Rabbi(dir O), ve bunların arasında var olan her
şeyin! Öyleyse, yalnızca O'na kulluk et ve O'na kullukta devamlı ve sebatlı ol!
Hiç, ismi O'nunla birlikte anılmaya değer bir başkasını tanıyor musun?"
24 Mart 2015 Salı
23 Mart 2015 Pazartesi
Her Güne Bir Ayet olabilir mi?
Kehf, 110. Ayet: De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. (Ne var ki) bana, Sizin ilâh'ınız ancak bir tek ilâhtır" diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın."
22 Mart 2015 Pazar
Bencilliğin zirvesinde miyiz?
Fussilet, 34. Ayet: İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir tavırla önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.
İslam'a gerçek davet, içten, kibar ve düşünceli davrandığın zaman olur; çünkü herkesin bencil olduğu bir zamandasın.
Nouman Ali Khan
İslam'a gerçek davet, içten, kibar ve düşünceli davrandığın zaman olur; çünkü herkesin bencil olduğu bir zamandasın.
Nouman Ali Khan
Günün Sorusu.....
Das
Kapital'i Karl Marks yazmıştır, onu biliyoruz. Laz Kapital'i kim yazacak onu da
çok merak ediyoruz....
21 Mart 2015 Cumartesi
Sen şimdi Okumamak için direniyorsun ya, O zaman okuyacaksın
Zümer, 68. Ayet: Sûr'a üflenir ve Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.
Zümer, 69. Ayet: Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.
Kehf, 48. Ayet: Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, "Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız" denir.
İsrâ, 13. Ayet: Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
İsrâ, 14. Ayet: "Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter" denilecektir.
Kehf, 49. Ayet: Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!" derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Zümer, 70. Ayet: Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.
Zümer, 69. Ayet: Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.
Kehf, 48. Ayet: Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, "Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız" denir.
İsrâ, 13. Ayet: Her insanın amelini boynuna yükledik. Kıyamet günü kendisine, açılmış olarak karşılaşacağı bir kitap çıkaracağız.
İsrâ, 14. Ayet: "Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter" denilecektir.
Kehf, 49. Ayet: Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!" derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Zümer, 70. Ayet: Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.
20 Mart 2015 Cuma
Şeytan Marka Giyer...
New York
moda dünyasının göz alıcı karmaşasında , 0 bedenli muhteşem kadınlar içindeyken
saçınızın kötü olduğu bir gün iş hayatınızın sonu olabilir. İşte Runway Dergisi
bu inanılmaz cehennemin tam ortasıdır. Miranda Priestly (Meryl Streep) ise moda
dünyasının en güçlü kadını Runway'in korku salan kraliçesi kendisine bir
asistan alacaktır. Milyonlarca kızın hayatını verebileceği bir iş ise sıradan
bir NewYork'lu olan Andy Sachs (Anne Hathaway) için göz kırpmaktadır. Yapacağı
iş kesinlikle kendisine saygısı olmayan insanların yapabileceği türden, yaşamı
bırakıp çalışmaya dayalı bir tür Miranda köleliğidir.
Delilik derecesinde.... Sade yaşayanlara selam olsun...
17 Mart 2015 Salı
16 Mart 2015 Pazartesi
15 Mart 2015 Pazar
İKARUS PLANI....
Robert LUDLUM un okuduğum ilk kitabı benim sevdiğim tarz kitapları var. Diğerlerinide okurum diye düşünüyorum....
Kitabın bitiş tarihi
15 Mart 2015
İstanbul 2015/5
14 Mart 2015 Cumartesi
Kur'an dan hatırlatmalar
Bakara Suresi'den
2.155 : Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.
2.156 : Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler.
2.157 : İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
2.155 : Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.
2.156 : Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler.
2.157 : İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
13 Mart 2015 Cuma
TİCARETİNİZ BATSIN VE NİYE LÖSEV'E RUHSAT VERMİYORSUNUZ?
Her işin kılıfına uydurulduğu bir dünyada Hayır için yapılan ONKOLOJİ Hastanesine
Yatakları arttığı için niye ruhsat verilmez hiç anlamam....
Ahmet Hoca Kadar İstekli misiniz?
Filistinli
Ahmet hoca son Gazze savaşı sonrası bacakları kesildi, tedavi oldu ve o
öğretmeye devam ediyor.. Filistinlileri yenmek zordur..
11 Mart 2015 Çarşamba
Kaç tane irade vardır?
İlkokul 8. sınıf öğrencilerine din ve ahlak öğretmeni sorar;
— Kaç tane irade vardır? İradeyi
anlatınız…
Normal olarak bizim din dersi
kitaplarımızda iki tane irade olduğundan bahsedilir
1-Külli irade (İlahi irade) 2-Cüzi irade diye (İnsanların iradesi)
Parmak kaldıran öğrenci tutuyor
diyor ki irade iki değil üçtür.
1-Külli irade (İlahi irade) 2-Cüzi
irade (İnsanların iradesi)
3-Milli irade (TBMM)(!)
Aslında öğrencinin dikkat çektiği şey din dersinin dışında gördüğü diğer bütün derslerde mütemadiyen başka bir iradeye atıf yapıldığınadır. Bu da Milli iradedir (TBMM).
Yaşadığımız döneme bakacak olursak,
Milli irade olarak ortaya çıkan ve
taalluk eden ne varsa
TBMM’ye karşılık gelir…
TBMM, bütün kanunlar çıkarandır…
TBMM, çıkardığı kanunlarla
Türkiye’de ki o Âli (yüksek) yapının esasını oluşturur.
Demek ki “Milli irade” mevcut hali
ile şu andaki mevcut “düzeni” temsil etmektedir.
Buradan baktığımız zaman şu anda
yaşadığımız zaman diliminde bir taraftan;
Milli irade (TBMM) ile Külli irade
(İlahi irade) arasında esaslı uyumsuzluklar görülmektedir.
Diğer taraftan da; Şu anki
Milli irade (TBMM) ile Cüzi irade
(Müslümanlar) arasında da esaslı problemler mevcuttur.
İşte bunu dikkate aldığımızda eğer
biz T.C.‘de bir ihya hareketinden bahsedeceksek
Muhakkak şunun altını çizmeliyiz;
Bugün artık içinde yaşadığımız
şartlarda ne yazık ki milli iradeyi ihmal etme lüksümüz yok!
Yani o öğrenci gibi mecburen milli
iradeyi de hesaba katmak zorundayız.
Ama Milli iradeyi (TBMM) Külli
iradenin (İlahi) karşısında bir yere yerleştirerek değil.
Hani bizim topraklara ait klasik bir
sözümüz vardır ya;
“Baş başa, baş da Allah’a bağlıdır”
diye…
İşte başın başa bağlı olan yerde
Bağlanılan başın Allah ile olan
irtibatını
Esaslı bir şekilde keşfetmenin
yollarını bulmamız gerekmektedir.
İslamiyet bir ilim dinidir. Bilgi
olmadan Müslümanlık olmaz.
Fakat bilgi dediğimiz şey sadece
bir Ayetin, bir Hadisin veya kaynakların bilgisi değildir…
Tabiî ki bu bilgilere sahip olmak
önemlidir.
Ama bizde ilim, kitaplarda değil âlimlerdedir
Kitaplardan hoca olmaz…
İlme talip olanlar kitaplara değil
âlimlere müracaat ederler.
Âlimlerin refakatinde kitapları
tetkik ederler.
Âlim, ilminin şahsında hem ahlaka
hem de melekeye dönüştüğü insanlara denir.
Bunun için insanlar âlimlerden
bilginin yanında ahlaklı ve faziletli olmayı da öğrenirler
Modern hayatta faziletli insan değil
söylenen işi yapan insana önem verildiğinden,
Modern sistem insanı olgunlaşmaya
değil de sadece görünür olmaya doğru iter.
Bu da görüntüler ve görünüşler
üzerinden hayatı şekillendirenlerin işine gelir…
Yani o zaman siz Müslüman da
olsanız genel ilkeniz “İmaj her şeydir” olmaya mecburdur
Âlimler derece derecedir âlimlerin
en önemlilerine Müçtehit denir…
Dinimiz herkesin Müçtehit olmak
zorunda tutmaz.
Yani Müçtehit olunmadan da Müslüman
olunabilir…
Ama Müçtehitidi olmayan bir Ümmet varlığını sürdüremez…
Müçtehidin olması demek öte yandan
Mukallidin de olmasını kabul etmek demektir…
Ümmet Müçtehitlerden (içtihat eden)
ve Mukallitlerden (taklit eden) oluşur
Yani her dönemde ümmet, havas ve
avam’dan müteşekkil ola gelmiştir…
Bu kabuller ışığında İslam’ın ilim
dini olduğunu söylemek
İnsanlar arasında da ilimden
kaynaklanan mertebelerin olacağına işaret etmek,
Buna bağlı olarak toplum içinde
hiyerarşilerinde olmasının lüzumlu kılar.
Şimdiki Milli irade (TBMM) bütün
insanları eşit görerek ilme dayalı hiyerarşiyi yok sayıyor
Bu da ilme bağlı bir hayatı yani
İslam’ı yaşamayı sürdürme imkânını güçleştiriyor.
Bir Âlimin fikri ile bilmeyen birinin
fikri arasında bir fark yoksa
Yani eşitlik söylemi üzerinden bilenlerle
bilmeyenler arasındaki fark ortadan kalkmışsa
Orada zaten İslami bir düzenden
bahsetme imkânı yoktur…
Orada düzen ilme bağlı olarak
gerçekleşmediğinden güce bağlı olarak
gerçekleşir.
Güç de ya siyasi iktidardır
Ya da paradır...
Başka üçüncü bir alternatif yoktur…
İşte paraya ve siyasi iktidarın
gücüne sahip olan insanlar önce Medyayı
ele geçirirler
Medya üzerinden de bütün insanların tasavvurlarına ve hayallerine
hükmederler…
Prof. Dr. Tahsin Görgün / 28.03.2014
Ahmet
Sarıoğlu Hocanın vefaatinin 29. yılı anısına düzenlenen
“Hicretin
15. Asrında İhya’yı Yeniden Düşünmek” sempozyumundaki konuşmasından
Görenlere, Örnek olur mu bilinmez....
Görme engelli kızının karanlık dünyasına ışık oldu
Ardanuç ilçesinde yaşayan görme engelli Süheyla Köse, 96 yaşındaki babasının kendisine okuduğu ders notlarıyla hazırlandığı sınavda başarılı olarak üniversite hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
İlçeye bağlı Bereket köyünde yaşayan Latif Köse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikisi görme engelli 5 çocuğunun olduğunu anlatarak, 15 yıl önce eşinin vefatı üzerine çocuklarına kendisinin baktığını söyledi.
Doğuştan görme engelli kızı 46 yaşındaki Süheyla’nın çok zeki olduğunu ifade eden Köse, “Kızım 36 yaşındayken okumaya karar verdi. Bunun üzerine Artvin Zihinsel Engelliler Derneğine başvurdum. Dernek başkanı Hatice Nur Ersöz, kızımı Ankara ‘ya götürdü. Burada 2,5 ay hızlandırılmış eğitimle ilköğretim beşinci sınıfa kadar olan bölümü başarıyla tamamladı. Ardından köye döndü” dedi.
Haberin devamı için...
http://duyabilirsin.com/gorme-engelli-kizinin-karanlik-dunyasina-isik-oldu/
Muhteşem bir irade
8 Mart 2015 Pazar
7 Mart 2015 Cumartesi
6 Mart 2015 Cuma
2 Mart 2015 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)