31 Ekim 2013 Perşembe
CHP'li Muharrem İnce'nin Başörtülü Milletvekili hanımlara İNCE sorular...
http://www.youtube.com/v/WuovJa4mLrg?autohide=1&version=3&attribution_tag=LbXyn5HAKh3x0YfNUaqjgw&autohide=1&autoplay=1&feature=share&showinfo=1
Gelecekte seni kim bekliyor?
Geçmişin, gelecek seni bekliyor. Hesaplaşmaya hazır mısın?
Şevket Hüner
27 Ekim 2013 Pazar
Leyleklerin Uçuşu...
Grange, Adam müthiş yazıyor, Leyleklerle beraber Uçtum sanki, Ameliyatlarda bende vardım, Afrika da ormanlarda yürüdüm....
Kitap Bitiş Tarihi : 26Ekim 2013 Esenköy 2013/26
23 Ekim 2013 Çarşamba
Kalbimi oraya gömün...
Beyaz Adam Hiç bir zaman sözünü tutmadı. Torunları da tutmadı, gelecek nesilleri de tutmayacak.
21 Ekim 2013 Pazartesi
Gökkuşağı Altınaki Bayram Çocuğu
İçimdeki çocuk,
güleç yüzüyle bayramın gelişini müjdeliyor yine.
O kadar mutlu ve o
kadar sevinçli ki; kıpır kıpır…
İyi ki de onu
saklamışım; esenlik dolu günlerin muştucusu sevimli şey…
İçimdeki çocuk
hatıralardan bahsediyor. Benim çoktan yaşayıp unutayazdığım hatıralardan. Ama o
hala yaşamada benim hatıra dediklerimi.
Yağmur yağmış, bir
sonbahar yağmuru. Hava serin ama üşütmüyor. Havada asılı kalmış su zerrecikleri
muzip; yüzüme ve ellerime ıslak dokunuşları ile tasallut oluyorlar. Biteviye
öpüyorlar beni.
Bulutlar dağılıyor. Masmavi
gökyüzü sıkılgan bir sonbahar güneşi ile birlikte çıkageliyor. Gözlerimi
kamaştıran ışık seli muzip yaramazların öpüp ıslattıkları yerleri bir anda
kurutuveriyor.
Sonra dolu ve canlı
bir gökkuşağı beliriyor.
Düzgün, kusursuz bir
yay; uçlarını görmek mümkün değil. Sonsuzdan gelip sonsuza giden bir kutlu yol.
Bu yolda kimler yok ki; sohbete dalıp grubunu çoktan kaçırmış tek tük göçmen
kuşları, biçilmiş tarlalara hüzünle bakan bizim serçeler, kanatlarım nerelere
değecek merakıyla olmaması gereken yüksekliklere bir şekilde çıkmış hayret ve
korku içindeki kargalar ve keklikler. Kelebekler o kadar irileşmişler ki,
gökkuşağının canlı renklerini şenlendirmişler.
Neşeli bir ritim
duyuyorum. Çıngırak sesleri ile uzun upuzun bir kervan görünüyor. Ak ihramları
içinde arınmaya doğru giden hacıların parlak ve mesut yüzleri, gökkuşağının
pastel renklerini ışıtıyor. Develerin sen ve şakrak yürüyüşleri, mutmain
kalplerin mütevekkil tavırları kadar emin ve sağlam; selamete ve teslime doğru
gidiyorlar.
Benim kınalı koçum hoplayıp,
zıplayarak kervanın bir arkasında bir önünde. Göz göze geliyoruz. Bana göz
kırpıyor. Varınca varacağı yere, O’na benden bahsedecekmiş. İçim sıcacık
oluyor. Ama zaten çoktan yazmıştır meleğim sevabımı. Babama teslim ederken
kınalımı yazmıştır meleğim mutlaka, bundan hiç şüphem yok. Komşularımızın
gürbüz delikanlı tosunu da selam söyledi. Nasıl olsa bayramlaşmaya gideceğim
komşularıma, selamını iletirim tosunun.
İçimdeki çocuk gökkuşağı
altında mesut ve bahtiyar, bütün mü’minlerin kurban bayramını tebrik ediyor.
Tabii ki ben de; “Kurban Bayramınız mübarek olsun.”
Arif Arcan
İstanbul, 13.10.2013
20 Ekim 2013 Pazar
Aliya'sız 10ncu yıl...
Alija İzetbegović, Boşnak devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek'in ilk cumhurbaşkanı.
Doğum: 8 Ağustos 1925, Bosanski Samac, Bosna-Hersek
Ölüm: 19 Ekim 2003, Saraybosna, Bosna-Hersek
Rabbim, Rahmet eylesin...
18 Ekim 2013 Cuma
17 Ekim 2013 Perşembe
Fareli köyün kavalcısı..
Kitap Bitiş Tarihi : 17 Ekim 2013
Çocuklarımıza bunca masal ve hikayeyi okuyup, sonra da "bak şimdi gördün mü bunlar kötü, bunlar iyi" demeyi maharet sanmamız gerçek hayatımızla ne kadar uyuşuyor...
16 Ekim 2013 Çarşamba
Bosna'a Dünya kupasında
Dünya Kupasına Katılmayı Hak eden Bosna Hersekli Kardeşlerimiz Tebrik ediyorum.
14 Ekim 2013 Pazartesi
EFSANE...
"Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki donanmayla seferden geliyor!
Adalar’dan mı? Tunus’tan mı, Cezayir’den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seferden geliyor?"
Kendi tarihine bu kadar uzak kalan, ve tarihi ile devamlı hesaplaşma halinde olan yeryüzünde bizim gibi başka bir kavim var mıdır bilmem? Bu kitabı gerçekten çok beğendim. Tavsiye ederim
Kitap Bitiş Tarihi : 14Ekim 2013 İstanbul 2013/25
13 Ekim 2013 Pazar
Maskeni çıkaracak mısın?
Yüzüne taktığın plastikten maskelerde ne?
Her ortamda başkasın
Bir yerde muhafazakar isen,
Başka bir yerde Alkolik,
Bir yerde milliyetçi isen
Başka yerde liberal
Erkeklerin yanın da başka,
İki hanım gördün mü bambaşka
Hele birde kuruldu mu çilingir sofrası
Hey hat deyme keyfine
Aklına gelir mi?
Ne Allah, ne peygamber ve ne de Kitap
Ertesin de camide müslümanlığın da başka
Hem de bambaşka
Durumun şu be birader
İki mekan arasında bey namaz
Hayyamın dediği gibi
Ne tam müslümasın ne de .......
Ah be cancazım
Çıkar maskeni görsünler gerçek seni...
Her ortamda başkasın
Bir yerde muhafazakar isen,
Başka bir yerde Alkolik,
Bir yerde milliyetçi isen
Başka yerde liberal
Erkeklerin yanın da başka,
İki hanım gördün mü bambaşka
Hele birde kuruldu mu çilingir sofrası
Hey hat deyme keyfine
Aklına gelir mi?
Ne Allah, ne peygamber ve ne de Kitap
Ertesin de camide müslümanlığın da başka
Hem de bambaşka
Durumun şu be birader
İki mekan arasında bey namaz
Hayyamın dediği gibi
Ne tam müslümasın ne de .......
Ah be cancazım
Çıkar maskeni görsünler gerçek seni...
12 Ekim 2013 Cumartesi
Abdülaziz Tantik ağabeyin Bayram mesajı....
Dostlar, Adanalı dostlar inşallah pazartesi öğlen Adana dayım... duyurulur. Bayramda istanbul da olmayacağım için buradaki dostların bayramını şimdiden kutlarım. Rabbim yar ve yardımcıları olsun... Bayram ümmete ve insanlığa hayırlı sonuçlar üretsin inşallah... Zulme maruz kalan müslümanları bu bayramda unutmadan hüzünle geçecek bayramın mümince bir duyarlılığın inşasına vesile olması dileği ile... Selam ve duam hep ümmetle birliktedir....
Abdülaziz Tantik
12/10/2013
Abdülaziz Tantik
12/10/2013
11 Ekim 2013 Cuma
Mehmet Fatih ne yani şimdi....
Şevket Hüner ağabey ile Perşembe akşamı yaptığımız Kur'an okumalarının sonun da çay sohbeti açılır. İyi de olur, bu hafta malum Kurban Bayramı haftası "teferruata-teferruatta boğulmak" yazısının üzerinden konuşma şekil aldı.
Şevket ağabey "ya aslın da bir yazı var ama çekindim yayınlamaya başlığı Kimlerin Kurbanı kabul görmez"
Ben de kimlerin kabul edilmezmiş diye sordum.
Beraberce saymaya başladık,
- Hırsızlık yapanların,
- Yetim malı yiyenlerin,
- Esnafın parasını iç edip, ödemeyenlerin,
- Borç aldığı halde, ödemek gibi bir gayesi olmayanların,
- Verdiği sözleri tutmamayı adet haline getirenlerin,
- Devlet malını haksız yere yiyenlerin,
- Zina yapmayı adet haline getirenlerin,
.
.
.
.
.
Ya liste bir uzuyor bir uzuyor ki Dostlar sorma gitsin.
Benim de aklıma Mehmet Fatih geldi. Bir düşündüm, Mehmet Fatih ne yani şimdi, Kurban Bayramında Kurban kesip kendini mi rahatlatacaksın?
Ya Allah aşkına çevrende sana nasihat edecek hiç mi İNSAF SAHİBİ Akıllı insan yok mu be kardeşim..
Şevket ağabey "ya aslın da bir yazı var ama çekindim yayınlamaya başlığı Kimlerin Kurbanı kabul görmez"
Ben de kimlerin kabul edilmezmiş diye sordum.
Beraberce saymaya başladık,
- Hırsızlık yapanların,
- Yetim malı yiyenlerin,
- Esnafın parasını iç edip, ödemeyenlerin,
- Borç aldığı halde, ödemek gibi bir gayesi olmayanların,
- Verdiği sözleri tutmamayı adet haline getirenlerin,
- Devlet malını haksız yere yiyenlerin,
- Zina yapmayı adet haline getirenlerin,
.
.
.
.
.
Ya liste bir uzuyor bir uzuyor ki Dostlar sorma gitsin.
Benim de aklıma Mehmet Fatih geldi. Bir düşündüm, Mehmet Fatih ne yani şimdi, Kurban Bayramında Kurban kesip kendini mi rahatlatacaksın?
Ya Allah aşkına çevrende sana nasihat edecek hiç mi İNSAF SAHİBİ Akıllı insan yok mu be kardeşim..
Yeni cennet..
Elysium Yeni Cennet Kesinlikle görülmesi gereken
bir film. A sınıfı bir bilimkurgu. zengin-fakir
ayrımcılığının gelecekte alabileceği durumu güzel bir şekilde betimlemiş
Müzikler, efektler kusursuz. Genel çekimlerde, üst açılardan bolca gördüğümüz
Elysium-Yeni Cennet'in tasarımı olağanüstü. Elbette Neill Blomkamp'ın önceki
filmi Yasak Bölge gibi türe yenilik getirmiyor ama başından sonuna soluksuz
izlenen bir film.
Yani ; Halk plajlara hücum etti vatandaş denize giremiyor
9 Ekim 2013 Çarşamba
8 Ekim 2013 Salı
7 Ekim 2013 Pazartesi
NO (Bir seçim kampanyası Filmi)
Şili'nin askeri diktatörü
Augusto Pinochet uluslararası baskılara boyun eğer ve 1988'de kendi
başkanlığını referanduma götürme kararı alır. Muhalefet önderleri, 'Hayır'
kampanyalarını yönetmek üzere Rene Saavedra adında pek iddialı, genç bir
reklamcıyla anlaşırlar. Son derece kısıtlı olanaklarına ve diktanın dur durak
bilmeyen baskısına rağmen cevval Saavedra ve ekibi oylamayı kazanıp ülkelerini
dikta rejiminden kurtarmanın yolunu bulmak üzere cesur bir plan yaparlar. Altın
Lale'yi kazanan Tony Manero ve Post Mortem'in ardından gelen bu son filminde
yönetmen Pablo Larraín, Pinochet'yle geçen uzun ve zulüm dolu yılların sona
erdiği, generalin iktidardan indiği o benzersiz anı yeniden yaşatıyor.
Yalanlar ile doğrular karmakarışık bir iş Seyredin bence bir fikir edinebilirsiniz.
GAL...
1980 lerin ispanyasında geçen filmde , ayrılıkçı
gerilla
ların çatışması anlatılmaktadır.
Taraflardan birisi GAL ve bir diğeri ise
ETA’dır. Ülkelerinde iki önemli gazeteci konumunda bulunan Manuel Mallo (Jose
Garcia), ve Marta Castillo (Natalia Verbeke) GAL örgğtü ile ispanya hükümeti
arasındaki bağı deşifre etmeye çalışacaklardır. Eğer bunu başarabilirlerse
yılın bomba haberini yapmış olsalarda ülkede karışıklık oluşması kaçınılmaz
olacaktır.
İspanya'da yaşanan derin devlet operasyonunu anlatan bir film, izlenmeye değer....
6 Ekim 2013 Pazar
Bir ağabeyimizin, üzülme sebebi...
Solcu hayat tarzını kabul etmiş, zenginleşmeye çalışmayan, paylaşan ve hizmet eden adamları gördüğümde, bu adam için niye Bizden olmasına gayret etmediğime üzülürken,
Bizim içimizden müslüman kılıklı kobra yılanlarını görünce, bizim bu adamlarla ne işimiz var diye kahroluyorum.
Onun içindir ki; Biz, bize laf getirecek işler yapmamalıyız.
(Bizden kasıt; Ümmetin tümüdür.)
Şevket HÜNER
3 Ekim 2013
Bizim içimizden müslüman kılıklı kobra yılanlarını görünce, bizim bu adamlarla ne işimiz var diye kahroluyorum.
Onun içindir ki; Biz, bize laf getirecek işler yapmamalıyız.
(Bizden kasıt; Ümmetin tümüdür.)
Şevket HÜNER
3 Ekim 2013
Tilki ile Kurt...
MEB'İN 100 TEMEL ESERLERİNİ OKUMAYA DEVAM EDİYORUZ.
Kitap Bitiş Tarihi : 6 Ekim 2013
MEHDİX ..
Bir Türk Generalin, yaşamı nasıl değişmiş olabilir? Ona ne görev verilmiştir?
Okuması çok kolay bir roman, Üçlemenin ilk kitabı bakalım devamı nasıl olacak?
Kitap Bitiş Tarihi : 4Ekim 2013 İstanbul 2013/24
Yüzleşmeye hazırlanıyorum?
Vicdanı kanamadan duyarlılığını sürdürebilecek insan kalmış mıdır, bu zamanda?
İçinde yaşanılan kaosun insanı nereye taşıyacağı belirsizliğini sürdürürken inandığını düşünen
insanın bu inandığı değerlerle ilişkisini sorgulama zamanı gelmedi mi?
YÜZLEŞME KİTABINDAN
ANKA KUŞU MAKALESİNİN GİRİŞİ
Addulaziz TANTİK
İçinde yaşanılan kaosun insanı nereye taşıyacağı belirsizliğini sürdürürken inandığını düşünen
insanın bu inandığı değerlerle ilişkisini sorgulama zamanı gelmedi mi?
YÜZLEŞME KİTABINDAN
ANKA KUŞU MAKALESİNİN GİRİŞİ
Addulaziz TANTİK
Çevrenizdeki insanlara Dostum veya Arkadaşım diyoruz ya...
Çevremizdeki insanlara Dostum veya Arkadaşım diyoruz ya, onların kişilikleri ile davranışlarını gözlemleyip mi bu seçimi yapıyoruz, yoksa ya bırak be kardeşim arada bir buluşup eğleniyoruz mu diyoruz.
"Atalar nur içinde yatalar"* HZ. Ömer (RA) şöyle söylediği rivayet edilir. Bir kişiyi tanımak için üç şeyi yapın
1- Yolculuk yapın, 2- Ticaret yapın, 3- Komşuluk yapın diye hatırlaması çok güzel kıstaslar vermiştir.
Geçtiğimiz sene bir konuşmaya şahit oldum dondum kaldım. Bir arkadaş gurubu içerisinde Eşi vefat etmiş, bir evladı ile hayat mücadelesi vermeye çalışan hayatını evladına adayan bir hanıma, arkadaşları arasında "itliği ile anılan" birinin sarkmasına içerleyip ya bu adam bana "sarkıyor" diye serzenişte bulunduğu arkadaşları, bu hanıma ne cevap vermişlerdir sizce?
- O bizim sorunumuz değil! Bize bir zararı yok!
Hakikaten böyle midir? O bizim sorunumuz değil midir? Bunu komşuluk olarak değerlendirdim.
Yine benim yaşayıp alet olmaktan utandığım bir olayı da aktarmak isterim.
Son arkadaş toplantımıza uzun zamandır görmediğimiz, Rusya da yaşamakta olan Hacı Ekinci arkadaşımızda katılma talebinde bulundu. Amacımız keyifli bir yemek eşliğinde geçmişten bahsedip biraz eğlenmek birazda hasret gidermekti. Fakat sözleşmiş olmamıza rağmen bilinen fakat bildirilemeyen bazı sebeplerden dolayı diğer arkadaşlar toplantıya iştirak etmeme kararı aldılar ve uyguladılar.Ama O arkadaş "adamlık" yapıp verdiği sözün arkasında durarak gelmiş beklemiş ve arkadaşlarının gelmemesi sonucu bayağı bir kırılmıştı. Ertesi gün yapılan terbiyesizliği tamir amaçlı başka bir görüşme ayarlanmaya çalışılmış, yine o arkadaşımıza bin bir dil döken biri toplantıya iştirak etmediği gibi, bir sürü telefona da geleceğine dair söz vermesine rağmen bir süre sonra da telefonunu kapatarak toplantıya gelmeyerek kişiliğini ortaya koymuş oldu. Gelen diğer arkadaşlar, Beklettiğimiz ve nezaket göstererek yeniden bizimle buluşan arkadaşımızdan özür dilediler, o da adamlık yapıp ses çıkarmayıp kabul etti. Ve çok neşeli bir akşam geçirdim en azından kendi payıma böyle söyleye bilirim. Bunu yolculuk olarak değerlendirdim.
Yukarıda anlatığım olayda sözünü tutmayan kişi ile ticaret yapmak gerektiğini düşünerek ona bir şans daha vermenin anlamlı olacağını düşünerek alış veriş yaptık. Maalesef bu arkadaş bunu da beceremedi. Yani yaptığı ticaret boşa gitmiş oldu. Kendisi hala kendisini ticaretten dolayı uyardığımı zan ediyor. Halbuki ben üzerine yapışmış Münafıklık elbisesini çıkarmasına yardım etmeye çalışıyorum. Pek tabi bunu yaparken ticareti düzeltmesi gerekiyor. Bunu ticaret yapmak olarak değerlendirdim.
(İlk örnekteki kişi ile sonraki kişi aynı değil, fakat ikinci kişi bu zulme ortak olan şahısların arasında)
Çıkmadık candan ümit kesilmez. Umarım, yaptığı hatalara tövbe eder, doğruya ve iyi olana döner. Bizlerde Dostluk ve Arkadaşlık yapacağımız kişileri değerlendirirken bunlara dikkat ederiz...
Serdar Karamanlı
6 EKİM 2013
* Bu söz Şevket HÜNER'e aittir...
"Atalar nur içinde yatalar"* HZ. Ömer (RA) şöyle söylediği rivayet edilir. Bir kişiyi tanımak için üç şeyi yapın
1- Yolculuk yapın, 2- Ticaret yapın, 3- Komşuluk yapın diye hatırlaması çok güzel kıstaslar vermiştir.
Geçtiğimiz sene bir konuşmaya şahit oldum dondum kaldım. Bir arkadaş gurubu içerisinde Eşi vefat etmiş, bir evladı ile hayat mücadelesi vermeye çalışan hayatını evladına adayan bir hanıma, arkadaşları arasında "itliği ile anılan" birinin sarkmasına içerleyip ya bu adam bana "sarkıyor" diye serzenişte bulunduğu arkadaşları, bu hanıma ne cevap vermişlerdir sizce?
- O bizim sorunumuz değil! Bize bir zararı yok!
Hakikaten böyle midir? O bizim sorunumuz değil midir? Bunu komşuluk olarak değerlendirdim.
Yine benim yaşayıp alet olmaktan utandığım bir olayı da aktarmak isterim.
Son arkadaş toplantımıza uzun zamandır görmediğimiz, Rusya da yaşamakta olan Hacı Ekinci arkadaşımızda katılma talebinde bulundu. Amacımız keyifli bir yemek eşliğinde geçmişten bahsedip biraz eğlenmek birazda hasret gidermekti. Fakat sözleşmiş olmamıza rağmen bilinen fakat bildirilemeyen bazı sebeplerden dolayı diğer arkadaşlar toplantıya iştirak etmeme kararı aldılar ve uyguladılar.Ama O arkadaş "adamlık" yapıp verdiği sözün arkasında durarak gelmiş beklemiş ve arkadaşlarının gelmemesi sonucu bayağı bir kırılmıştı. Ertesi gün yapılan terbiyesizliği tamir amaçlı başka bir görüşme ayarlanmaya çalışılmış, yine o arkadaşımıza bin bir dil döken biri toplantıya iştirak etmediği gibi, bir sürü telefona da geleceğine dair söz vermesine rağmen bir süre sonra da telefonunu kapatarak toplantıya gelmeyerek kişiliğini ortaya koymuş oldu. Gelen diğer arkadaşlar, Beklettiğimiz ve nezaket göstererek yeniden bizimle buluşan arkadaşımızdan özür dilediler, o da adamlık yapıp ses çıkarmayıp kabul etti. Ve çok neşeli bir akşam geçirdim en azından kendi payıma böyle söyleye bilirim. Bunu yolculuk olarak değerlendirdim.
Yukarıda anlatığım olayda sözünü tutmayan kişi ile ticaret yapmak gerektiğini düşünerek ona bir şans daha vermenin anlamlı olacağını düşünerek alış veriş yaptık. Maalesef bu arkadaş bunu da beceremedi. Yani yaptığı ticaret boşa gitmiş oldu. Kendisi hala kendisini ticaretten dolayı uyardığımı zan ediyor. Halbuki ben üzerine yapışmış Münafıklık elbisesini çıkarmasına yardım etmeye çalışıyorum. Pek tabi bunu yaparken ticareti düzeltmesi gerekiyor. Bunu ticaret yapmak olarak değerlendirdim.
(İlk örnekteki kişi ile sonraki kişi aynı değil, fakat ikinci kişi bu zulme ortak olan şahısların arasında)
Çıkmadık candan ümit kesilmez. Umarım, yaptığı hatalara tövbe eder, doğruya ve iyi olana döner. Bizlerde Dostluk ve Arkadaşlık yapacağımız kişileri değerlendirirken bunlara dikkat ederiz...
Serdar Karamanlı
6 EKİM 2013
* Bu söz Şevket HÜNER'e aittir...
Karanlıktan Aydınlığa Çıkaran kim?
(Ruhen)
ölü iken hayata kavuşturduğumuz ve insanlar arasında yolunu bulması için
kendisine ışık
tuttuğumuz kimse, hiç içinden çıkamayacağı derin karanlığın içine (gömülüp kalmış) biri
gibi olur mu? (Ama) böyle: hakikati inkâr edenlere yaptıkları güzel görünür: (Enam / 122)
Elif Lâm
Râ. Bu, Rablerinin izniyle bütün insanlığı kopkoyu karanlıklardan aydınlığa, O yüceler
yücesinin, O her övgüye layık olanın yoluna çıkarasın diye sana indirdiğimiz
(bir vahiy,) bir ilahi kelamdır. (İbrahim
/ 1)
O, size
(kendi mesajlarını taşıyan) melekleriyle nimetlerini bahşeder ki sizi karanlıklardan
aydınlığa çıkarsın. Ve O, müminler için rahmet kaynağıdır. (Ahzap / 43 )
O, sizi
(küfür) karanlıklarından
(îman) aydınlığına çıkarmak için kulunun
üzerine açık açık âyetler indirmekte olandır. Şüphesiz ki Allah sizi çok
esirgeyen, rahmet edendir.(Hadid / 9)
Allah'ın
apaçık mesajlarını size aktaran bir elçi (göndermiştir) ki iman edip doğru ve
yararlı işler yapanları zifiri karanlıktan aydınlığa çıkarabilsin. Kim Allah'a inanıp doğru ve yararlı
işler yaparsa, Allah onu içinden ırmaklar akan sonsuza kadar kalacakları
bahçelere koyacaktır. Allah, (böylece) ona en güzel rızkı vermiş olacaktır. (Talak / 11)
5 Ekim 2013 Cumartesi
Bak bir bu eksikti, Siz nasıl dini hayvanlar alemine bulaştırırsınız Ülen...
3 Ekim 2013 Perşembe
S***** et Terapi...
Bu Kitap'ın okuduğum kadarı ile bana şunu gösterdi, Bizim Batıdan maneviyat olarak alacağımız hiç bir şey yok....
Kitap okumayı bıraktığım Tarih : 1Ekim 2013
İstanbul 2013/bu kitabı bitirmeye değer bulmadım...
2 Ekim 2013 Çarşamba
İktidar olmak isteyene iki çift söz...
"İktidara gelirseniz, hal ve
hareketlerinize dikkat edin.
Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik
etmeyin.
Size ait olmayan şeyleri almayın,
güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun.
Unutmayın
ki sonsuz iktidar yoktur.
Her
iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın
önüne hesap verecektir."
Aliya
İzzetbegoviç
Böyle söyleyen o kadar çok dostum(!) var ki sorma gitsin...
Sevgili
dostum!
Senin sorunun ne biliyor musun, her şey hızla değişirken
sen yeterince değişemiyorsun!
Ben o değişime ayak uydurmayı başardım bir şekilde,
sense hâlâ ayak diretiyorsun.
Bu bizi uyumsuz hale getiriyor birbirimizle. Hızlarımız
farklı bizim...
Seni beklemeye kalksam, ben de her şeye geç kalacağım.
Beni anlamalısın...
Hızını arttırmalısın artık. Şu çılgınca akan hayata
katılmalısın. Senin yavaşlatan
şeylerden daha fazla geç olmadan kurtulmalısın.
Yoksa son kaçınılmaz, mecburen yollarımız
ayrılacak.
Senin gibi olamam. Kendimi zamanın dışında bırakamam.
Bir şeyi kafama takarak günlerce onunla uğraşamam.
Bir sürü meşguliyetim var benim.
Bana heyecan veren bir sürü iş...
Bütün bunlar önümden akıp giderken, kıyısında durup her
şeyi öylece seyredemem.
İşin aslını aramaktan yaşamaya vaktin olmuyor senin
dostum!
Bırak gitsin ucunu,
Diye başlamış Gökhan Özcan / Yeni Şafak gazetesindeki yazısında devamı daha ilginç okumak istiyenlere aşağıda bağlantısını veriyorum....
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/GokhanOzcan/sevgili-dostum/39589
1 Ekim 2013 Salı
Çılgın Dedemin Zaman Makinesi...
Hadi sizi anladık okumayacaksınız,
bari çocukları kurtaralım ha gayret Dostlar
Kitap Bitiş Tarihi : 1 Ekim 2013
bari çocukları kurtaralım ha gayret Dostlar
Kitap Bitiş Tarihi : 1 Ekim 2013
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)