Serdar'ın Teknesine Aldıkları: Nisan 2018

30 Nisan 2018 Pazartesi

Kuyucaklı Yusuf...

"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu." Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı coşkulu aşk hikayesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.

Değiştirilemeyen, dönüştürülemeyen bir dünyanın, adaletin hep ertelendiği, emeğin sömürülmeye devam ettiği ve eşitliğin mevcut dünyanın yazgısı bu olmayı sürdürecek belkide.... Kaderimiz hakikaten bu mu?

30 Nisan 2018 (Pazartesi 09.15)

İSTANBUL 2018/10

18 Nisan 2018 Çarşamba

Beyaz Zambaklar Ülkesi...

Grigory Petrov tarafından kaleme alınan bu eser, yazarın Bulgaristan'daki dostu D. Bojkov tarafından, ilk kez Rusça el yazmasından Bulgarca'ya çevrilerek, 1925 yılında Sofya'da yayınlanmıştır. Uzun süre Finlandiya'da kalmış olan Petrov, Finlandiya'nın nasıl kalkındığını ve bunda okulun, büronun, kilisenin ve kışlanın üstlendiği rolü bize çok akıcı bir anlatımla sunmaktadır. Kitabın asıl değeri, Finlandiya'yı öğretmesinde değil; bir ulusun nasıl yükseleceğini, aydınların ve seçkinlerin görevlerini, gerçek vatanseverliği ve ulusa gerçek hizmetin nasıl yapılacağını göstermesindedir.

Serdar'ın notu; Böyle bir kesime yeniden ihtiyaç var. Bir dönem olmuş fakat kesintiye uğramış. Günümüzde güya İslam iddiasında olan cenah bunu küçümsedi ve daha iyi yapma hedefleri ile geldiler. Fakat maddi ve manevi yıkım çok fazla oldu....

15 Nisan 2018 (Çarşamba 08.15)

İSTANBUL 2018/9

16 Nisan 2018 Pazartesi

Kayıp Denklemler...

İnanç, Tarih, Bilim ve Aşk Hızla İlerleyen bu Aksiyon-Macera Kitabında Çarpışıyor.

Lise öğretmeni Shaun Strickland yıllardır üzerinde çalıştığı uzay ve zaman arasındaki ilişki üzerine bir konuşma yapması için Cambridge Üniversitesinden son dakikada bir davet alınca büyük şaşkınlık yaşar. Bu, onun çok istediği fırsat olabilirdi. Ancak eşiyle birlikte uçaklarını yakalamak için North Carolina'da yolculuk yaparlarken arabaları çalıların arasından fırlayan bir şeye çarpar. O andan itibaren akıl almaz bir sır çözülmeye başlar. Tuhaf bir paket tüm bunları çözecek anahtar gibi görünür. Mührü kıran Shaun İbranice, Yunanca ve Aramice dillerinde yazılmış, eski zamanlardan kalma bir deste el yazması bulur. Ama sayfalar arasında başka bir şey daha vardır: mükemmel bir İngilizceyle yazılmış, görünüşe göre bin yıldır hava almayacak bir şekilde mühürlü kalmış ve tarihi değiştirecek bir hikâye anlatan bir kitap. Kısa süre sonra Shaun başkalarının da kitabın peşinde olduğunu keşfeder ve bu kişiler hiçbir şeyin kendilerine engel olmasına izin vermeyeceklerdir.

(Tanıtım Bülteninden)

15 Nisan 2018 (Pazar 09.45)

İSTANBUL 2018/8

9 Nisan 2018 Pazartesi

Gölgelerin Yolu

Durzo Blint için suikast bir sanattı. Ve o şehrin en usta sanatçısıydı.

Azoth için hayatta kalmak çok zordu. Tehlike peşini asla bırakmıyordu. Kendini bildi bileli kenar mahallelerde yaşadı ve insanları hemen tanımayı risk almayı öğrendi.

Durzo Blint'in yardımcısı olmak belki de aldığı en büyük riskti.

Azoth kendini kabul ettirebilmek için eski hayatını geride bırakıp yeni bir kimlik ve isimle hayatına devam etmeliydi. Kylar Stern olarak tehlikeli kurallar ve tuhaf büyülerle dolu yeni hayatında ölüme yakın durmaya alışmalıydı.

"Kitabın başından sonuna dek büyülenerek okudum. Unutulmaz karakterler aklınızı başınızdan alacak bir kurgu bitmek bilmeyen bir aksiyon ve alkışı hak eden sürükleyici bir anlatım. "

(Terry Books New York Times)

İlk defa karşılaştığım bir yazar, kitabı tereddüt ederek aldım. Fakat ciddiyim elimden bırakamadım. Devamını bekliyorum.

7 Nisan 2018

İSTANBUL 2018/7

Sen Yoktun.... Ama simdi geldin

25 Ekim 2021 ve Bay Kavak ile buluştuk çok şükür

6 Mayıs 2020 Bay Kavak,

Ben gün Abdulkadir sayesinde telekonferans la konuştuk ya hakikaten çok mutlu oldum. Gerçekten ya bir dost sesi duymak ne iyi geldi bilemezsin. Tarifi mümkün değil DOSTUM.

12 EKİM 2019 Cumartesi / 09.38

Bay Kavak ile keşif ettiğimiz İsveçli Bacı Lisbeth, David Lagercrantz ile devam ediyor. Çok tartışmıştık bu devam eder mi etmez mi diye :) Güzel olmuş Hakikaten David de Stieg gibi devam ediyor. Göze Göz Dişe Diş diyen Kız ve Ölmesi Gereken Kız ile okumaya devam edeceğiz İsveçli Bacımızı .

Maalesef sen sonra okuyacaksın.

Ağustos 2019

Seni ziyaret etmemi istedin ya geldim hoş beş ettik. Ve dedin ki konuşma ve sustum konuşmuyorum artık.

Hatırladın mı?

Sen yoktun 22 Mayıs 2019

Anneye iftara gittim. Turan ve ailesi

Bana sen gibi baktılar.

14 Mart 2019 / 00.22

-KARDEŞ GRANGE'ın kitabı ne zaman çıkar Serdar merak ediyor?
- Serdar kim abi ?
- Bizim Arkadaş
- he bilmiyorum.
çıkmış ve okudum ama sana gönderemiyorum Kavak
Asla sonunu tahmin edemeyeceğiz.

Üstat acayip....

Sen yoktun16 KASIM 2018

ANNEN, TURAN VE FIRST LADY ZEKERİYAYI ZİYARET GELDİ. :)