31 Ocak 2016 Pazar

29 Ocak 2016 Cuma

Müslüman İnsan İyilik Edendir..

Bakara Suresi 195 - (Mallarınızı) Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.


(Ayette geçen “ihsan” kelimesi, bir işi tam ve noksansız yapmak, işin hakkını vermek ve dürüst olmak demektir. Nitekim bir hadiste Resulullah (s.a)a “İhsan nedir?” diye sorulmuş. O da: “ Allah’a, O’nu görüyormuş gibi kulluk etmendir, her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da, O seni görüyor” buyurmuştur. Kulluk umumi bir davranıştır. Bu itibarla hadisteki manayı, özellikle ibadete yöneltmek doğru değildir. Esasen Arapça’da ihsan, işi doğru dürüst yapmaktır. Onun için işinin ehli olana “muhsin” denir. Tercüme bu anlayışa göre yapılmıştır. Sosyal yardımı ve adaleti de içine alan ihsan ve infakı, “tehlikeyi önleyen bir tedbir” olarak gösteren ayet, adaletin anarşiyi ve ihtilali önlediğine de işaret etmektir.) 

Diyanet İşleri Başkanlığı

28 Ocak 2016 Perşembe

22 Ocak 2016 Cuma

İyiliğin tarifini Kur'an'dan okudunuz mu?

Bakara, 177. Ayet: İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!

Barış istemeyen kime tabi?

Bakara, 208. Ayet: Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o, apaçık düşmanınızdır.

Bakara, 209. Ayet: Size apaçık deliller geldikten sonra, eğer barıştan saparsanız, şunu iyi bilin ki Allah azîzdir, hakîmdir.

13 Ocak 2016 Çarşamba

Dostlar Ellerimizi Yıkayalım ve Çocuklarımıza da öğretelim......

EL YIKAMAK NEDEN ÖNEMLİDİR ?
Günlük hayat içinde, çevre ile her türlü ilişkimizi sağlayan, bu nedenle de en çok mikroorganizma barındıran organımızdır. Ellerimiz yoluyla her yere taşınan bu mikroorganizmalar basit soğuk algınlığından, ciddi hastalıklara kadar birçok istenmeyen duruma neden olabilir.
El temizliği, günlük yapılması gereken en önemli kişisel temizliktir. Ellerin sık sık ılık su ve sabunla yıkanması, çatlak ve sıyrıkların oluşmasının engellenmesi, tırnakların kısa ve temiz olması bulaşıcı hastalıkların artmasını ve yayılmasını önlemenin en etkili yoludur. Bakteri ve virüslerin en temel geçiş yolu el teması ile olmaktadır. Kirli ve enfekte (hastalık yapıcı) ellerle kontamine (bulaşma) olan besin maddelerini tüketmek, çeşitli sindirim sistemi hastalıklarına yol açabilir. Elleri yıkamak; zararlı mikroorganizmaları yok etmek veya su ile ciltten uzaklaşmasını sağlamak için çok gereklidir.
Hastalıkların bulaşmasını, gıda zehirlenmelerinin oluşmasını önlemenin en etkili yollarından birisi de kişisel temizliğe dikkat etmektir. “El yıkama” önemi konusunda hemfikir olmamıza rağmen ihmal ettiğimiz konuların başında gelmektedir. Oysa çok basit kurallara dikkat ederek hem kendimizi hem de çevremizdekileri zararlı mikroorganizmalardan koruyabiliriz. Yapılan çalışmalarda bulunan sonuç; hangi yaşta olursa olsun insanlar ellerini, sadece birilerinin kendilerine baktıklarını düşündükleri zaman doğru teknikle yıkadıklarıdır. Bu nedenle küçük yaşlarda kazandırabildiğimiz davranışlar kalıcı olacaktır. Toplu yaşanılan yerlerde, özellikle okullarda doğru teknikle el yıkama işlemi alışkanlık haline getirilmelidir. El yıkamanın aşamaları nedenleri ile birlikte kavranabilindiğinde, kalıcılıkta sağlanmış olur. Sabunun elin her yerine temas etmesi için el yıkamaya başlarken önce suyla ellerin ıslatılması ve sıvı sabun kullanılması, en kirli bölgeler olan tırnakların ve başparmakların unutulmaması için ovalama yapılarak yıkanması, nemli ortamlarda mikroorganizmalar daha hızlı çoğaldığı için ellerin mutlaka kurulanması gerektiği, enfeksiyonun yayılmaması için tek kullanımlık kâğıt havlu kullanılması gibi aşamalar neden-sonuç ilişkisine örnek olarak gösterilebilir.
El yıkama tekniğinde önemli üç etken; akar su, sabun ve ovuşturmadır (friksiyon). Akar suyun mekanik kuvveti ve elleri ovuşturma işlemi deri kıvrımlarına yerleşen mikroorganizmaları yerlerinden çıkartır. Sabun ise toz ve kiri eriterek ciltten geçici mikroorganizmalarla kayıp gitmesine yardımcı olur.
El yıkama tekniği

1. El yıkama öncesinde takı ve mücevher gibi akse­suarlar çıkarılır.
2. Akmakta olan su altında eller ıslatılır.
3. Bilekler, avuç içi, ellerin sırt ve parmak araları ile tırnakların kenar ve uçları sabun ile köpürtülerek en az 20 saniye süreyle kuvvetlice ovuşturulur.
4. Eller su altında iyice durulanır.
5. Eller bileklerden başlayarak kağıt havlu ile kuru­lanır.
6. Aynı kağıt havlu ile musluk kapatılır.

11 Ocak 2016 Pazartesi

Kardeşler Takımı....

Seyrettiğim en güzel savaş filimi. Savaşın her halini seyredebilirsiniz. Çok acı çekiliyor. Çok kan var. Çok göz yaşı var. Haksız yere çok insan katlediliyor.
SAVAŞ İNSANLIK AİLESİNİN BAŞINA 
GELEN EN KÖTÜ ŞEYDİR. ...


Fitne'den nasıl kurtuluruz?

Tirmizi'nin Haris'den onun Ali'den onun Peygamber efendimizden diye rivayet ettiği aynı zamanda Ebu Nuaym el-Esfahani'nin ve başkalarının birçok yoldan Ali'den onun Peygamber efendimizden diye rivayet ettiği Kur'an-ı Kerim hakkında bilinen hadisde şöyle denilmektedir:
Ey Allah'ın Rasulü dedim. Pek çok fitneler olacaktır. Bunlardan kurtuluş nasıl olur? Şöyle buyurdu.
"Allah'ın kitabı. Onda sizden öncekilerin bilgisi, sizden sonrakilerin haberi, aranızdaki anlaşmazlıkların hükmü vardır. O hakkı bâtıldan ayıran sözdür. O bir şaka değildir. Her kim zorbalığından ötürü onu terk edecek olursa Allah onun belini kırar. Her kim ondan başkasında hidayet arayacak olursa Allah onu doğru yoldan saptırır. O Allah'ın sapasağlam ipidir. O hikmeti sonsuz öğüttür. O sırat-ı mustakimdir. Hevaların kendisini doğrudan saptırıp uzaklaştırmadığı kitaptır. Görüşler onunla ayrılığa düşmezler. Onunla diller karışmaz. Çokça tekrar edildiğinden ötürü eskimez. Onun hayret verici özellikleri bitip tükenmez. İlim adamları ona doymaz. Ona göre söz söyleyen doğru söyler. Onun gereğince hüküm veren adalet yapar. Gereğince amel eden ecir alır. Ona davet eden dosdoğru yola iletilir."

Yazık Kıyamam Dinini Yayamamış...


20TL rahatlığı ve biz...


Hazreti Muhammed'in Savaş Kuralları....


9 Ocak 2016 Cumartesi

Canım çok sıkılıyor. ...

Canım çok sıkılıyor.

Canım hem çok sıkılıyor hem de çok asabiyim.

Kar yağıyor, sevinemiyorum. Kıyamet habercileri, kayan bir tırın naaşı başında hava durumu otopsisi yapıyorlar. Kayıp düşme bu dünyaya ait temel bir fizik olayı değilmiş ki kayıp düşenlerin hemen oracıkta kulakları çekiliveriyor uzmanlarınca. Sakın bana yürümeyi öğretmeye kalkmasınlar, döverim.


Sıcak bir odanın sessizliğinde sevecen dedemin kar ve canavar hikâyelerini özlüyorum. Tipide kalmış çaresizlere yardım elini uzatan Hızır’ın hikâyesi de yok. Zira nenem hurafeci yaftasını yediğinden beri küs bizlere, anlatmıyor artık.

Önümde açık duran ‘Kur’anî Kavramlar Sözlüğü’ kısa metrajlı bir film gibi; sadece anı anlatıyor. Üstelik içinde insana dair hiçbir şey yok. Hz. Âdem’den beri bana kalanın ne olduğunu anlamak için dedeme ve neneme ne kadar da muhtacım…

Canım çok sıkılıyor.

Çok asabiyim, o kadar ki kendime bile tahammülüm yok.
Stratejistlere, politikacılara, ekonomistlere, yaşam koçlarına, akil insanlara, partizanlara, köşe yazarlarına, dünyanın künhüne vardığını iddia eden ahmaklara kafa atasım var. Şöyle okkalı bir şamar da yüreğimi soğutur belki. Denizden yine cesetler çıkıyor, bombalar patlıyor, otomatik silahlar takırdayıp duruyor. Çeliğe ve ateşe âşıklar selam duruyor televizyonlar başında esas duruşta.

Sesini uhrevi banda ayarlamış hokkabazlar seküler din satıyor. ‘Elif’ gibi sevmek, ‘Nun’ gibi kıvrılmak; yeni yetme burjuva zevklerimize hitap ediyor. Loş salonlarda gözlerini baygınlaştırarak ‘Mesnevi’den beyitler okuyan abdestsiz zatın ense köküne bir şaplak yerleştirmek için neler vermezdim. Çok asabiyim.

Canım çok sıkılıyor.

Sosyal medya kahramanlarını şöyle bir hizaya çekerek; küfürlerinin, hakaretlerinin, yalan haberlerinin, partizanlıklarının, bölücülüklerinin hesabını sormak istiyorum. Belki can sıkıntım bir nebze olsun hafifler. Gözlerimin içine bakabileceklerini zannetmiyorum. Özgürlük sandıkları hoyrat yalnızlıkları, neyin hak, neyin batıl olduğunu ayırt edemeyecekleri kadar bedbin bir zihin uyuşukluğu bahşetmişdir onlara. Hakikat, görüntüden zihne akan bir bilgi aktarımı değildir. Hakikat, kalpten dile, dilden gönüle akan bir ırmaktır. Gözlerde oynaşarak aşikâr eder yerini bulduğunu.

Saçlarımı okşayan, gözlerimi öpen dedem, Hızır’ın sıcak nefesini kalbime taşıyan nenem, neredesiniz…
Arif Arcan

3 Ocak 2016 Pazar

Uyarı diye buna derim.....

Bakara, 48. Ayet: Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz.  Onlara yardım da edilmez.

2 Ocak 2016 Cumartesi

Bu GÜN hava durumu nasıl? bakar mısın?


sen hangisine SAHİPSİN?


"ol iz vel" 3 idiots...

Nasıl yani hala bu filimi izlemediniz mi?

Yok artık ya…

Hadi hadi zaman kaybetmeyin hemen izleyin. 

AAA  UNUTMADAN Türkçesi çıkmış sakın onu izlemeyi. Alt yazılı seyredin. Çok eğleneceksiniz.

"ol iz vel" :)  

2 OCAK 2015

KAMUOYU DUYURUSU ÖN BİLGİLENDİRME...

http://www.tarim.gov.tr/Lists/Duyuru/Attachments/400/kamuoyu_duyurusu.pdf

Dostlar bu hainler listesine bakmanızda fayda olabilir... Yukarıda ki link bakın lütfen...

Sen Hanımına nasıl sesleniyorsun?